YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8992
KARAR NO : 2014/728
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/1989
NUMARASI : 1987/130-1989/240
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, B..K.. 669 parsel sayılı 10500 m2 yüzölçümündeki davalılar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın, eski tarihli memleket haritası ve amenejman planında orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Taşınmazın öncesini gösteren hava fotoğrafları ve memleket haritası uygulaması yapılmadan, salt keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak uyuşmazlık çözümlenemez. Taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumunun, öncesi itibariyle araştırılması gerekir.
Mahkemece, öncelikle yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmış ise, davanın orman kadastrosuna itiraza dönüşüp dönüşmediği, orman kadastrosuna itiraza dönüşmüş ise, bu yönden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmelidir. Yörede orman kadastrosu yapılmamış ise, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.