Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/8990 E. 2014/724 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8990
KARAR NO : 2014/724
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/338-2013/215

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve K.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Orman Yönetimi, K.. K.. 757, 758, 2159 ve 2160 parsel sayılı taşınmazların mera komisyonu tarafından mera olarak sınırlandırılıp 08.08.2007 – 08.09.2007 tarihleri arasında ilâna çıkarıldığını, taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gibi, eylemli olarak da orman olduğunu ileri sürerek, tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların mera tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve K.. K.. M… tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mera kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dosyadaki orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritası orijinal renkli olmadığı gibi, memleket haritası ve kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilerek çakıştırılmadığı için rapor denetime elverişli değildir. Taşınmazların eylemli durumu da raporda açık ve ayrıntılı yazılmamıştır. Ziraat bilirkişi raporuna göre ise, 2159 ve 2160 sayılı parsellerin mera, 757 ve 758 sayılı parsellerin ise eylemli orman olduğu bildirilmiştir. Ziraat ve orman bilirkişi raporları arasındaki çelişki dahi giderilmemiştir. Eksik araştırma, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, raporda taşınmazların eylemli durumu, üzerindeki ağaçların cinsi, yaşları, kapalılık durumu ve arazi üzerindeki dağılımı konusunda ayrıntılı bilgi alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.