YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8634
KARAR NO : 2014/1969
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/791-2013/479
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı G.. U.. ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı G.. U.. ve arkadaşları vekili 09/09/2011 havale tarihli dilekçesiyle, .. Beldesinde 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yapılan çalışma sırasında müvekkillerine ait .. Beldesi 2 ve 4 parsel sayılı sırasıyla 5280,00 m² ve 1838,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlardan, 2 sayılı parselin 2753 m², 4 sayılı parselin 1356 m² yüzölçümündeki bölümlerinin orman sınırları içine alındığını ve bu şekilde taşınmazların vasıf ve mülkiyetinde değişiklik meydana getirildiğini ve yapılan işlemin ikinci kadastro kapsamında kaldığı ve bütün sonuçları ile yok hükmünde olduğunu iddia ederek, müvekkillerine ait 2 ve 4 sayılı parsellerde mülkiyet ve nitelik durumu değişikliği yaratan 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 6831 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan çalışmada vasıf ve mülkiyet değişikliği yapılmadığı ve yapılan çalışma ile orman sınır noktaları ile oluşan çizim hatalarının düzeltildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı G.. U.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışmalarına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve son olarak 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. maddesi uyarınca yapılıp 12/08/2011 ilâ 12/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen aplikasyon ve düzeltme işlemi vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, davacı kişiler vekili her ne kadar .. Beldesinde 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açmış ise de, dosya arasında bulunan kadastro müdürlüğü ve Orman Yönetiminin cevabî yazılarına göre çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 4999 sayılı Kanuna göre yapılan bir düzeltme işlemi bulunmamaktadır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde söz ettiği düzeltme işlemi 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemidir.
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. maddenin üçüncü fıkrasında, “Bu maddeye göre yapılacak kadastro sırasında orman ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatları; orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle Orman İşletme Müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibince zemine aplike edilir. Bu çalışmalar sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tesbiti halinde, yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Bu çalışmalara kadastro kontrol mühendisi de iştirak ettirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıta ekip görevlileri ile kontrol mühendisi tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemleri, orman mevzuatı ile tapu ve kadastro mevzuatına göre yapılmış ve bu Kanuna göre yapılacak askı ilânı ile de ilân ve tebliğ edilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Görüleceği üzere bu hüküm uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işleminin Kadastro Kanununa göre ilân edileceği hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar sözü edilen kanun maddesinde aplikasyon ve düzeltme işlemine karşı askı ilân süresi içinde açılacak davaların görevli olduğu mahkeme belirtilmemiş ise de, kanun maddesinde ilânın 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yapılacağı düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 26/B maddesi hükmünde ise, aynı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilân süresi içinde açılan davaları inceleme ve karara bağlama görevinin Kadastro Mahkemelerine ait olduğu düzenlenmiştir.
Nitekim çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemi 12/08/2011 ilâ 12/09/2011 tarihleri arasında ilân edilmiş ve askı ilân süresi içinde Fethiye Kadastro Mahkemesine dava açılabileceği belirtilmiştir. Davacı vekili de temyize konu davayı bu askı ilân süresi içinde 09/09/2011 tarihinde açmıştır.
Bu nedenle, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek – 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemine karşı askı ilân süresinde Kadastro Mahkemesi’nde açılması gereken dava, yanılgı sonucu genel mahkemede açılmıştır. Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece dava hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı G.. U.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.