YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8505
KARAR NO : 2013/12335
KARAR TARİHİ : 27.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … İlçesi, … Köyü, 202 parsel sayılı 88.935 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tapu kaydına dayanarak tarla vasfıyla, … adına tesbit edilmiş ve 1985 yılında satış yoluyla davalı … adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı … Yönetimi, taşınmazın 1939 ve 1987 yıllarında yapılan orman tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescili ve davalının müdahelesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne; 202 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ve davalının taşınmaza müdahelesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28/06/1940 tarihinde ilân edilen orman tahdidi, 1985 yılında 1939 yılında yapılan orman tahdidinin aplikasyonu, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 15/06/1988 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları ile 15/02/1969 – 17/03/1969 tarihleri arasında ilân edilen tapulama çalışmaları vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli 202 parsel sayılı taşınmazın 1939 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bulunduğu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun ile yapılan çalışmada makiye tefrik edildiği, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu hükümleri gereğince Aralık 1955 tarih ve 96 sıra numarası ile tapuya kayıt ve tescil edildiği, 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında da bu tapu kaydı esas alınarak … adına tespit ve tapuya tescil edildiği, 1985 yılında satış yolu ile davalıya geçtiği, 1988 yılında İSKİ tarafından kamulaştırma kararı alındığı, 1985-1988 yıllarında yapılan 2/B uygulamasında 2/B’ye konu edilmeyerek orman sınırları içinde bırakıldığı, taşınmazın %20-25 eğimli, üzerinde meşe gürgen, akçakesme, söğüt orman çileği gibi orman örtüsü bulunduğu, bu durumda taşınmazın makiye tefrik edilecek yerlerden olmadığı ve tevzii tapusuna da dayanılamayacağı anlaşıldığına göre, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmüş olup; davalı …’ın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı …’ın, elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca, mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz, özel mera sicilinde mera olarak kayıtlıdır. Davalı, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenlerle davalı …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman olarak tapuya kayıt ve tescili yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde gösterilen nedenlerle davalı …’ın elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün BOZULMASINA 27/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.