Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/8397 E. 2014/48 K. 06.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8397
KARAR NO : 2014/48
KARAR TARİHİ : 06.01.2014

MAHKEMESİ : Denizli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/24-2013/23

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında T… K..1255 parsel sayılı 8412,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde M.. K..’in kullanımında olduğu şerhi de verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, taşınmazın 4362,18 m2’lik bölümünün Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1970/55-777 sayılı tescil ilâmı ile oluşan Mart 1971 tarih ve 104 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığını, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi ile bu tür yerlerin sahiplerine iadesi imkanının getirildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu miktarı olan 4362,18 m2’lik kısmının tespitinin iptali ile kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın husumetten reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Davalı taşınmaz, Hazine adına tesbit edildiğine ve davada Hazine aleyhine açıldığına göre, husumetin yanlışlığından bahsedilemez. Davacı tapulu olan taşınmazının, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince kedisine iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmıştır. 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre,
“1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re’sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.” hükümleri ile 6831 sayılı Kanunun 2A ve 2B maddeleri kapsamında kaldığı için tapuları iptal edilen taşınmazların tapu sahiplerine iade edilmesi kabul edildiğinden, davacının dayandığı tapu kaydının bu madde kapsamına girip girmediği tartışılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı gerekçe ile davanın husumetten reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcanın istek halinde iadesine 06/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.