Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/8290 E. 2013/9853 K. 11.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8290
KARAR NO : 2013/9853
KARAR TARİHİ : 11.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyünde bulunan yaklaşık 10 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile,
… Mahallesi Üstü Mevkii, doğusunda Hurmalık Devlet Ormanı ile 406 ve 407 nolu kadastro parselleri ile dava konusu taşınmaz arasındaki boş ziraat alanı, batısı 416 nolu kadastro parseli, kuzeyinde 778 ve 781 nolu kadastro parselleri ile çevrili 17/05/2012 tarihli krokide (A) ile gösterilen 11129,79 m² yerin fındık bahçesi niteliği ile davacılar … ve … adlarına 1/2’şer hisse ile TMK’nun 713/1.madde gereği tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen orman, ziraat ve yerel bilirkişiler çekişmeli yerin kültür arazisi niteliği taşıyan yerlerden olduğunu, üzerinde orman bitki örtüsü bulunmadığını, 25-30 yıllık fındık bahçesi niteliğinde bulunduğunu, 1959 tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılmayan yer olduğunu açıklamışlardır. Ancak, aynı orman bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor ekindeki memleket haritasında taşınmazın yeşil alanda kaldığı anlaşılmakla birlikte memleket haritasındaki işaretler bölümü incelenerek yeşil alanın ne anlama geldiği, çalılık mı, meyve bahçesi mi, orman mı olduğu ve eğimi incelenmemiş, ayrıca, bu memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları da incelenmemiştir. Dolasıyla bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, 1959 tarihli ve 1990’li yıllara ait memleket haritaları ve bu haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar
karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleştiğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yeşil alanda kalan kısımların çalılık rumuzlu yerlerden olması halinde taşınmazların eğimi saptanarak, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi karşıt anlamına (mefhum-u muhalifine) göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11.11.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.