Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/8245 E. 2014/5240 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8245
KARAR NO : 2014/5240
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Gölhisar(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2012/2-2013/11

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Belediye Başkanlığı vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesine göre Altınyayla İlçesi orman sınırlandırma çalışmaları yapılarak 12/11/2011 – 11/01/2012 tarihleri arasında ilân edilen orman sınırlandırma çalışmalarında yöredeki 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, Devlet Ormanı olarak tesbit edilmiş, daha sonra ada değişimi yapılarak dava konusu taşınmaz 114 ada 1 parsel olmuştur.
Davacılar A.. S.. ve arkadaşları, birleşen dosya davacıları O.. S.. ve arkadaşları ile birleşen dosya davacıları V.. D.. ve arkadaşları vekilleri dava dilekçelerinde özetle, müvekkilerine atalarından intikal eden taşınmazların orman parseli içerisinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmışlardır.
Yine, birleşen dosya davacısı A.. B.. vekili, 1937 tarihinde mera olarak tahsis edilen kadimden beridir de mera olarak kullanılan taşınmazların orman parseli içerisinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece;
Birleşen 2012/5 Esas sayılı dosya bakımından, davanın kabulü ile, Burdur ili,…. İlçesinde bulunan 114 ada 1 parsele ilişkin kadastro tesbit tutanaklarının iptali ile,
Davacı V.. D.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 1 nolu parsel olarak gösterilen 7761.78 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı H.. Ö.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 2 nolu parsel olarak gösterilen 3355,01 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. Ş.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 11 nolu parsel olarak gösterilen 9001,40 m2 taşınmaz parçası ile EK 1 nolu krokide 12 nolu parsel olarak gösterilen 3701,15 m2’lik taşınmazların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı D.. A. Ü.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 5 nolu parsel olarak gösterilen 10.468,43 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı Y.. E.. tarafından hak iddia edilen talepler konusunda talebin kısmen kabul kısmen reddi ile, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide (16 A) nolu parsel olarak gösterilen 1613,58 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline, talep edilen EK 1 nolu krokide (16 B) ve (16 C) olarak gösterilen parseller hakkında talebin reddine,
Davacı H.. Ü.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 3 nolu parsel olarak gösterilen 9350,11 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
2012/2 esas sayılı dosya bakımından,
Davacı A.. S.. ve Ş.. S.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 9 nolu parsel olarak gösterilen 13.053,76 m2’lik kısım ile 10 nolu parsel olarak gösterilen 7293,74 m2’lik taşınmazların 1/2 oranında eşit hisse ile davacılar A.. S.. ve Ş.. S.. adına tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. A.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 7 nolu parsel olarak gösterilen 4229,80 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı S.. E.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 4 nolu parsel olarak gösterilen 5567,64 m2’lik kısım ile EK 1 nolu krokide 8 nolu parsel olarak gösterilen 4106,69 m2 lik kısımların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı S.. B.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide (13 A) nolu parsel olarak gösterilen 4538,15 m2’lik kısım ile aynı krokide (13 B) olarak gösterilen 770,19 m2’lik kısımların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. T.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 15 nolu parsel olarak gösterilen 52.714,02 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. E.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide (14 A) nolu parsel olarak gösterilen 2776,92 m2’lik kısım ile aynı krokide (14 B) olarak gösterilen 3351,28 m2’lik kısımların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. Ş.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 6 nolu parsel olarak gösterilen 16.175,19 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Birleşen 2012/4 esas sayılı dosya bakımından,
Davacı H.. A.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide17 nolu parsel olarak gösterilen 2628,27 m2’lik taşınmaz parçası ile 21 nolu krokide 4158,58 m2’lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı A.. G.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 18 nolu parsel olarak gösterilen 16.491,98 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı H.. E.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 19 nolu parsel olarak gösterilen 15.239,46 m2’lik kısım ile aynı krokide 23 nolu parsel olarak gösterilen 1662,36 m2’lik kısım ile 27 nolu parsel olarak gösterilen 4953,66 m2’lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. B.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 20 nolu parsel olarak gösterilen 1120,19 m2’lik kısım ile aynı krokide 22 nolu parsel olarak gösterilen 1610,49 m2’lik kısım, aynı krokide 29 nolu parsel olarak gösterilen 10.951,32 m2 lik kısım, aynı krokide 31 nolu parsel olarak gösterilen 575,22 m2’lik kısımların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı A.. S.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 25 nolu parsel olarak gösterilen 740,02 m2’lik taşınmaz parçası aynı krokide 26 nolu parsel olarak gösterilen 916,52 m2’lik kısım aynı krokide 34 nolu parsel olarak gösterilen 5586,57 m2’lik kısım aynı krokide 36 nolu parsel olarak gösterilen 2723,35 m2’lik kısım ile aynı krokide (16 C) olarak 560,42 m2’lik kısımların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. B.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 28 nolu parsel olarak gösterilen 1414,31 m2’lik taşınmaz parçası ile aynı krokide 30 nolu parsel olarak gösterilen 411,59 m2’lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı R.. Ö.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide (32 A) nolu parsel olarak gösterilen 3406,84 m2’lik taşınmaz parçası ile aynı krokide (32 B) olarak gösterilen 1309,22 m2’lik taşınmaz parçası ile aynı krokide (32 C) olarak gösterilen 1773,45 m2 lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı R.. A.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 33 nolu parsel olarak gösterilen 11.196,98 m2 taşınmaz parçasının tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı M.. S.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 37 nolu parsel olarak gösterilen 21.217,80 m2’lik taşınmaz parçası ile aynı krokide 38 nolu parsel olarak gösterilen 1600,04 m2’lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Davacı O.. S.. tarafından hak iddia edilen taşınmaz bakımından, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişilerinin 13/09/2012 tarhili bilirkişi raporu ile ekindeki EK 1 nolu krokide 24 nolu parsel olarak gösterilen 961,20 m2’lik taşınmaz parçası ile aynı krokide 35 nolu parsel olarak gösterilen 1756,26 m2’lik taşınmaz parçalarının ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile tarım arazisi vasfı ile tesciline,
Birleşen 2012/3 Esas sayılı dosya bakımından
Davanın kabulü ile, davalı 114 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın kadastro tesbit tutanaklarının iptali ile;Davaya konu Burdur İli,…. İlçesinde bulunan, dosyaya ibraz edilen fen bilirkişileri K.. Ü..ile H.. E.. 08/10/2012 tarihli raporları ile ekindeki 1 nolu krokide ….. Mevkiinde bulunan 57.397,01 m2’lik taşınmazın, aynı tarihli raporda ek 1 numaralı krokide belirtilen … (Y…) Mevkiinde bulunan 69.012,54 m2’lik taşınmazın, aynı bilirkişilerce ekli krokide …. Mevkiinde bulunan 52.308,52 m2’lik taşınmazın, aynı bilirkişilerce rapora ekli 1 numaralı krokide …. mevkiinde bulunan 71.038,66 m2’lik taşınmazın, aynı bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide belirtilen … mevkiinde bulunan 147,440,38 m2’lik taşınmazın aynı bilirkişi raporunda ekli 1 nolu krokide belirtilen … …. mevkiinde bulunan 42.116,11 m2’lik taşınmazın aynı bilirkişilerce rapora ekli krokide … mevkiinde bulunan 121.395,92 m2’lik taşınmazın, aynı bilirkişi raporuna ekli krokide …..mevkiinde bulunan 31.044,07 m2’lik taşınmazın, aynı bilirkişi raporuna ekli Ek 2 nolu krokide…. mevkiinde bulunan ve (B) harfi ile gösterilen 12931,22 m2’lik taşınmazların ayrı ayrı tapuya en son parsel numarası verilmek sureti ile 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi uyarınca yaylak vasfı ile orta malı olarak özel sicile kaydına,
Her ne kadar davacı vekili 08/10/2012 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide …. Mevkiinde bulunan 175.605,88 m2’lik taşınmaz ile aynı tarihli bilirkişi raporunda Ek 2 nolu krokide Keçisağıldığı mevkiinde bulunan (A) harfi ile gösterilen 52.175,70 m2’lik taşınmazlar hakkında talepte bulunarak bu kısımların da yaylak vasfı ile özel sicile kaydına talep etmiş ise de bilirkişi raporuna göre …. mevkiinde bulunan taşınmaz parçasının 174 ada 1 nolu parsel içerisinde kalması, aynı şekilde EK 2 nolu krokide ….. mevkiinde (A) harfı ile gösterilen taşınmaz parçasının 176 ada 1 nolu parsel sınırları içerisinde kalması, 176 ada 1 nolu parsel ile 174 ada 1 nolu parselin kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve aynı zamanda tapuda Yaylak olarak kayıtlarının bulunması karşısında bu taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Yukarıda kurulan hükümler uyarınca tapuya tescillerine karar verilen taşınmazların en son parsel numaraları verilmesi ile ifraz işlemleri yapıldıktan sonra 114 ada 1 parselden arta kalan kısmın kadastroda belirtildiği şekilde orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Belediye Başkanlığı vekili, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman olarak tesbit görmüştür.
Her nekadar; mahkemece, 114 ada 1 nolu taşınmazın bir kısım bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek yayla niteliği ile tesciline, bir kısım bölümlerinde ise zilyetlikle kazanma koşullarının davacı gerçek kişiler yararına oluştuğu gerekçesi ile bu kısımların davacı gerçek kişiler adlarına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporlarında, 2012/2 E. ve birleşen 2012/5 E. sayılı dosyalarda davalı taşınmazlar yönünden yapılan keşif sonrası orman bilirkişi Ş… E… tarafından tanzim edilen raporda taşınmazların 1964 tarihli memleket haritasında beyaz renkli açık alanda kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de, en eski tarihli hava fotoğrafında taşınmazın konumu gösterilip, nasıl göründüğü açıklanmadığından, taşınmazın resmî belgelere göre niteliği hususunda duraksama oluşmuştur. Yine, birleşen 2012/3 ve 2012/4 E. sayılı dosyalarda davalı taşınmazlar yönünden yapılan keşif sonrası orman bilirkişi Mahir Tosun tarafından tanzim edilen raporda tarih belirtilmeyen memleket haritasında kişilerin talep ettiği kısımların kısmen yeşil alanda kaldıkları ancak ekili tarım arazilerinin de memleket haritasında yeşil olarak gösterildiğinden, bu hususun dikkate alınmadığı, yine tarih belirtmediği hava fotoğrafında bu taşınmazların evveliyatından beri tarım amaçlı kullanıldığı kanaatine varıldığını belirtilmiş, birleşen dosya davacısı belediye başkanlığının mera vasfında olduğunu iddia ettiği kısımların ise tarih belirtmediği memleket haritasında lokal olarak yeşil alanlar içerisinde kaldığı, ancak yeşil görünen alanların otluk ve çalılık alanlardan kaynaklandığı kanaatine varıldığını, tarih belirtmediği hava fotoğrafında bu taşınmazların evveliyatından beri mera amaçlı kullanıldığını belirtimiştir. Taşınmazların eylemli durumlarına yönelik herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Aynı taşınmazlara yönelik fen bilirkişiler H.. E.. ve Ö.. M.. tarafından düzenlenen rapora ekli krokide kadastro paftası ile tarih belirtilmeyen memleket haritasının çakıştırılması sonucu taşınmazların tamamının açık alanlara isabet ettiği görülmektedir. Bu haliyle dosyadaki bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olduğu gibi taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli değildir. Çekişmeli 114 ada 1 parsel içerisinde korunması gerekli kültür varlığı bulunduğu bildirilmesine rağmen, mahkemece bu konuda araştırma ve inceleme yapılmamış arkeolog bilirkişiden usûlüne uygun rapor alınmamıştır. Adlarına tescil kararı verilen gerçek kişiler yönünden belgesizden tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı kanunda belirtilen sınırların aşılıp aşılmadığı usûlünce araştırılmamıştır. Bir kısım taşınmazın yayla olarak sınırlandırılmasına karar verildiği halde usûlüne uygun biçimde mera(yaylak) araştırması yapılmamış, eski tarihli mera tahsisinden bahsedilmesine karşın bu tahsis işlemine ait bütün belge ve krokiler getirtilip keşifte usûlünce uygulanmamış, adına tescil kararı verilen gerçek kişi taşınmazları yönünden yapılan zilyetlik araştırması da, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı ve zilyetlik koşullarının davacı gerçek kişiler yararına oluştuğunu belirleme noktasında yeterli değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, taşınmazların sit alanı içerisinde bulunup bulunmadığı sorularak, taşınmazlar üzerinde bulunduğu bildirilen korunması gerekli kültür varlıklarına ilişkin belge ve krokiler, komşu parsel tutanak ve dayanakları, en eski tarihli ve 20 yıl önceye ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi (bir ziraat mühendisi), bir arkeolog ve bir fen elemanınından oluşan bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, aynı zamanda yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, arkeolog bilirkişi tarafindan taşınmazların üzerinde bulunan kültür varlıklarının konumu ve niteliği konusunda rapor alınmalı; taşınmazlar üzerinde bulunan kültür varlığı niteliğindeki taşınmaz ile koruma alanı arkeolog ve fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli; keşifte taşınmazların çeşitli yönlerden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosya içine konulmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, yöntemince mera(yaylak) araştırmasının yapılması ve komşu köylerden yerel bilirkişi ve tanıkların dinlenmesi gerekir.
Bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi, kural olarak taşınmazların yetkili ve idarî merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır.
O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera (yaylak) tahsisi yapılıp yapılmadığı özel idare müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yaylak) tahsisi yapılıp yapılmadığı mülkî amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve bir uzman orman bilirkişisi, tapu fen memuru ve uzman üç ziraatçi bilirkişi, tesbit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde, dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru marifetiyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera tahsisi yapılmamış ise; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda tesbit tutanağı bilirkişilerinden olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tesbit tutanağı bilirkişileri taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki duraksamasız giderilmeli, öte yandan uzman ziraatçi bilirkişiler marifetiyle taşınmazlar bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazların fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına yazılmalı, dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların tesbit tutanakları içeriğine göre tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınmadığı dikkate alınarak tutanakların içeriğinde vurgulanan maddî ve hukukî olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerin nizalı taşınmazlar yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdiği incelenmeli, davalı olup olmadıkları tesbitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, özellikle uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişiden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, taşınmazların niteliğini belirtmeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, davacı belediye başkanlığının dava konusu ettiği taşınmazların mera niteliğinde olmadığı saptandığı takdirde davasının reddine karar verilmelidir.
Davacı gerçek kişilerin dava konusu ettiği bölümler yönünden; orman ya da mera sayılmayan, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise, bu kez, zilyetlik koşullarının davacı gerçek kişiler yararına oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; ziraat bilirkişisi tarafından taşınmazların toprak örnekleri alınarak, bilimsel analizleri yaptırılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri dikkate alınarak yapılacağı düşünülerek adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları ve satın alınan kişiler yönünden aynı çalışma alanı içinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Belediye Başkanlığı ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi’nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi.