Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/815 E. 2013/2890 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/815
KARAR NO : 2013/2890
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 07.03.2007 tarihli dilekçesiyle Orman Bakanlığı aleyhine açtığı davada …. Köyü’nde bulunan ve 7000 m² yüzölçümündeki taşınmazının 125 ada 1 parsel sayılı Devlet ormanı içinde kaldığını, bu yerin orman ile ilgisinin olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, adına tescilini istemiştir. Sulh hukuk mahkemesinin 14.10.2009 gün ve 2007/67 – 2009/274 sayılı kararıyla davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, bu kez … hasım gösterilerek açılan davada mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve fen bilirkişisi Metin Can tarafından sulh hukuk mahkemesinin 2007/67 sayılı dosyasında düzenlenen 10.08.2009 tarihli rapor ve krokide (C) işaretli 5963 m² yüzölçümlü bölümün davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairasinin 08.03.2011 tarih ve 1844 – 2337 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece; bilirkişi raporuna ekli krokide (C) ile gösterilen 5963 m²’lik kısmın kültür arazisi olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesi; “çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır ve bu durum ekip tarafından iki ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir. Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür.
Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.” şeklinde iken 22.02.2005 gün 5304 sayılı Kanun ile sözü edilen üçüncü fıkra değiştirilmiş ve aynı maddeye 4, 5 ve 6 ıncı fıkralar eklenmiştir. Bu değişiklikte 3. fıkra “Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tesbiti kadastro ekibi tarafından yapılır.

Ancak; bu çalışmalarda kadastro ekibine … taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren 7 gün içinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen devam ettirilir.” şeklinde düzenlenmiş; eklenen 5. fıkrada ise “Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırılma ve tesbitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır” hükmü yer almıştır.
Yine 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 sayılı Tapu Kanunu ile bazı kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; “Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır” cümlesi eklenmek suretiyle 6831 sayılı Kanun hükümleri 3402 sayılı Kanun hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanunların getirdiği bu yeni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 30 gün içinde itiraz edilmediği, 3402 sayılı Kanunun 16/D maddesi hükmünde “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel kanunları hükümlerine tâbi olduğu”nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel kanun olan 6831 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K.’nun 08.06.2005 gün 2005/20, 327 ve 377 sayılı ve 28.06.2006 gün 2006/20, 467 ve 494 sayılı kararlarında da aynen benimsendiği anlaşılmakla, davacının zilyetliğe dayanarak açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken (C) işaretli bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” şeklindedir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz ediliştir.
Dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış ve 01.09.2006 – 02.10.2006 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı …’a yükletilmesine 19/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.