YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7936
KARAR NO : 2013/11977
KARAR TARİHİ : 19.12.2013
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında yapılan ek kadastro sırasında … Köyü, 1563 sayılı 8.344,86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile … adına tespit edilmiştir.
Hazine, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı, Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
…; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak taşınmazın adına tescil edilmesi istemiyle ayrı dava açmıştır.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman niteliği ile tespit dışı bırakıldığının bitişik komşu 1564 sayılı taşınmaza ilişkin Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Kadastro Mahkemesi sıfatıyla) 2003/613 – 1008 sayılı kesinleşen dosyasıyla ve bilirkişi kurul raporuyla belirlendiği, taşınmazın öncesinin orman olduğu, öncesi orman olan yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle … tarafından açılan davanın reddine, Hazinenin davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1939 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 26.6.1940 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 15.6.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın bölgede 1956 yılında yapılan kadastro sırasında orman olarak tescil dışı bırakıldığı, ilk tahdit 1939 yılında 4785 sayılı Kanundan önce yapılıp kesinleştiğinden taşınmazın orman niteliğini belirlemede yetersiz kaldığı, kadastro paftası ve kadastro müdürlüğünün yazısı karşısında taşınmazın öncesinin orman olduğu, bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı, 1942 tarihli hava fotoğrafına göre kısmen doğal orman vejetasyonunun devamı niteliğinde orman örtüsü bulunun, kısmen de ham arazi niteliğinde görüldüğü, davalı tarafından açılan ve derdest olan tescil davası kapsamı dışında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece dava kadastro tespitine itiraz olduğu halde “tespitin iptaline” karar verilmesi gerekirken “tapu kaydının iptaline” denilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 2. paragrafında yer alan “tapu kaydının iptaline” ibaresinin kaldırılarak bunun yerine “tespitinin iptaline” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun değişik 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 19.12.2013 günü oy birliği ile karar verildi.