Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/7562 E. 2013/8809 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7562
KARAR NO : 2013/8809
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyünde bulunan toplam 8 dönümlük taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, orman kadastrosunun kesinleştiği 28.08.1993 tarihinden dava tarihi olan 17.7.2011 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından esasa yönelik ve Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların kadastro paftası ve orman kadastro haritasındaki konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2 ve Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi kapsamında, dört tarafı orman ile çevrili orman içi açıklık konumunda bulunduğu, H.G.K.’nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi bu tür yerler kesinleşen orman kadastrosu dışında kalsa bile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacağı, özel mülk olarak tapuya tescil edilemeyeceği ve taşınmazın, Hazine tarafından her zaman orman olarak Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilebileceği ya da 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi gereğince orman sınırları içine alınabileceği gözönünde bulundurulduğunda, sonucu itibariyle davacı gerçek kişinin davasının reddine karar verilmesi ve Hazine yararına dava dilekçesindeki değere göre Avukatlık Ücret Tarifesinin 3 ve 12. maddeleri gözetilerek yazılı şekilde vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının …’a yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.