YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7188
KARAR NO : 2014/754
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Çameli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2010/28-2013/101
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı G.. D.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında C.. K.. 360 ada 1 ve 366 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 1148,28 ve 721,12 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine çekişmeli taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/12/2009 gün ve 2006/311-318 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilip yöntemince uygulanmadığı, yörede kişilerce açılan ve Hazinenin dayandığı tapu kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddedilen tescil dava dosyalarının getirtilip uygulanmadığı, bu nedenle tapu kaydı, tescil dava dosyaları ve kesinleşen tahdit ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının getirtilip taşınmazlar başında yapılacak keşifte yöntemince uygulanarak taşınmazların niteliğinin belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davalı kişi yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde olduğu belirlendiğinden, kadastro tesbitlerinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı G.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de, Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazların devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hâkiminin re’sen araştırma yapmasını gerektirir dava niteliği de taşımadığı, HMK.’nun 26. (HMUK md.74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, çekişmeli taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığı ve zilyetlikle edinme koşullarının araştırılmasına ilişkin ibarelerin maddi hata sonucu bozma kararında bahsedildiği, orman içi açıklık konusu re’sen gözetilemeyeceğinden (HGK.’nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı G.. D..’in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.