YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6806
KARAR NO : 2014/753
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Çameli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2006/425 – 2013/104
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı C.. Y.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında C.. K.. 367 ada 1 parsel sayılı 6665,14 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2 . maddesi uyarınca Kadastro Hâkiminin re’sen araştırma yapması gerektirir dava niteliğini de taşımadığı, HMK.’nın 26. (HMUK md.74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, orman içi açıklık konusu re’sen gözetilemeyeceğinden (HGK.’nın 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan, davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.