Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/6751 E. 2013/8501 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6751
KARAR NO : 2013/8501
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında …. Köyü, 241 ada 4 nolu 15329,14 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tarla niteliği ile davalı gerçek kişi adına tespit edilmiş, kadastro tespiti 27.9.2007 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı … Yönetimi, 27.9.2007 tarihinde kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açmış; mahkemece, davanın bir aylık askı ilân süresinden sonra açıldığı, kadastro tespitinin kesinleştiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, yargılamaya sulh hukuk mahkemesinde devam edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında bulunduğu ancak, eylemli durumu itibariyle taşınmazın üzerinin, meşe ağaç ve sürgünleri ile kaplı bulunduğu, ortalama eğiminin %20-30 olduğu, bu haliyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 241 ada 4 nolu taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik olarak, davalı gerçek kişi tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları vardır.
Davacı … Yönetiminin, davalı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ileri sürülerek tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tescili istemiyle açılan davada mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında bulunduğu ancak, eylemli durumu itibariyle taşınmazın batısında bulunan bir bölüm haricinde, üzerininin, çoğunluğu meşe ağaç ve sürgünü olmak üzere otsu ve odunsu bitki örtüsü ile kaplı bulunduğu, ortalama eğiminin %30 olduğu, bu haliyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. H.U.M.K.’nun 74. maddesi ve Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi 1.bendi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca mahkemeler istemle bağlıdır. İstem  dışında karar verilemez. Davacı … Yönetimi, kesinleşen tahdide dayalı dava açtığına ve yapılan uygulama ve alınan teknik bilirkişi raporlarına göre taşınmazın kesinleşen tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, talebin dışına çıkılarak eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 30.9.2013 günü oy birliği ile karar verildi.