Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/6553 E. 2013/10708 K. 26.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6553
KARAR NO : 2013/10708
KARAR TARİHİ : 26.11.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, 143 ada 67 parsel sayılı 18826,05 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle beyanlar hanesinde 1. derecede doğal sit alanında kaldığı şerh verilerek davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tapunun beyanlar hanesine 1. derecede doğal sit alanında kaldığından korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olduğunun şerhine karar verilmiş; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.05.2012 gün ve 13892-7908 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklık niteliğinde bulunması nedeniyle zilyetlikle kazanma şartlarının davalı yararına gerçekleşmediği kabul edilmiş ise de, orman bilirkişi heyeti raporundan, çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarında açık alanda kaldığı, düşük eğimli olup orman sayılmayan yerlerden olduğu, ziraat bilirkişi raporundan, (A) işaretli bölümünde hakim unsurun taşlık ve kayalık olduğu, bu bölümün tarımsal arazi niteliğinde olmadığı, (B) bölümünün uzun yıllar tarımsal amaçlı kullanıldığı, 8-10 yıldır ekilmediği, ancak, tarımsal arazi niteliğini kaybetmediğinin belirlendiği, çekişmeli taşınmaz ile birlikte 143 adanın bir bütün halinde yüzölçümü de dikkate alındığında 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olmadığı ve ziraat bilirkişi raporunda (B) ile belirtilen bölüme ilişkin olarak davalı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, fen bilirkişiden alınacak ek rapor ile (B) bölümünün yüzölçümü belirlenmek suretiyle bu bölüme ilişkin davanın reddi gerektiği”ne değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 09.10.2012 tarihli krokide (A) (6797 m2) ve (C) 841 m2 işaretli bölümlerin taşlık-kayalık niteliğiyle Hazine adına tesciline; (B) (11187 m2) bölümünün tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından taşınmazın (B) bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 02.06.1948 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 3302 sayılı Kanuna göre 01.02.2001 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması ile 2008 yılında 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temziye konu (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.