Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/6526 E. 2013/8348 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6526
KARAR NO : 2013/8348
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında…. Köyü 165 ada 368, 369, 384 ve 388 nolu sırayla 4702,34 m2, 6083,12 m2, 5687,20 m2 ve 1745,30 m2 yüzölçümlü parseller, kullanım şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulunduğunu, 2/B madde uygulama şartlarını kaybettiklerini iddia ederek, taşınmazların kısmen orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli 165 ada 368, 369 ve 384 nolu parsellerin (A), (B), (C) ile gösterilen bölümlerinin eylemli orman oldukları, 165 ada 388 nolu parselin orman vasfını kazanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 165 ada 368 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 1232,29 m2 yüzölçümlü bölümünün, 369 nolu parselin ayrı krokide (B) ile gösterilen 862,02 m2 yüzölçümlü bölümünün, 384 nolu parselin aynı krokide (C) ile gösterilen 552,58 m2 yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, 165 ada 368, 369 ve 384 nolu parsellerin kalan bölümlerinin tarla vasfıyla Hazine adına tesciline, 165 ada 388 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, davacı … Yönetimi tarafından 165 ada 368, 369 ve 384 nolu parsellerin orman sayılmayan bölümleri ile 388 nolu parselin tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/04/2012 gün 2012/4623 – 6271 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine de yöneltilmesi zorunludur. Bu durumun mahkemece re’sen gözetilmesi ve davada usûlünce taraf teşkilinin sağlanması için davacı yana olanak sağlanması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile 165 ada 388 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, bu parselin tespit gibi tarla vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline,165 ada 368 nolu parselin (A) ile gösterilen 1232,29 m2 yüzölçümlü kısmının, 369 nolu parselin (B) ile gösterilen 862,02 m2 yüzölçümlü kısmının, 384 nolu parselin (C) ile gösterilen 552,58 m2 yüzölçümlü kısmının kadastro tutanağının iptali ile bu kısımların Hazine adına orman vasfı ile tapuya tespit ve tesciline, geriye kalan kısımlarının tespit
gibi tarla vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı … Yönetimi tarafından 165 ada 368, 369 ve 384 nolu parsellerin orman sayılmayan bölümleri ile 388 nolu parselin tamamına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 22.08.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve 165 ada 368 parselin (A) kısmı, 369 parselin (B) kısmı ve 384 parselin (C) kısmı haricindeki yerlerin eylemli orman niteliğinde olmadığına göre, mahkemece, davacı … Yönetiminin davasının kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken “tutanağının iptaline” karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “kadastro tutanağının” kelimeleri hükümden çıkartılarak, bunun yerine “ kadastro tesbitinin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.