Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/6524 E. 2013/8347 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6524
KARAR NO : 2013/8347
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında … Köyü 165 ada 758 nolu 1141,46 m2 yüzölçümlü parsel, kullanım şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın kısmen eylemli orman vasfında bulunduğunu, 2/B madde uygulama şartlarını kaybettiğini iddia ederek, taşınmazın kısmen orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli 165 ada 758 nolu parselin (A) ile gösterilen bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 165 ada 758 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 341,07 m2 yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, 165 ada 758 nolu parselin kalan bölümünün tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davacı … Yönetimi tarafından 165 ada 758 nolu parselin orman sayılmayan bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 24/04/2012 gün 2012/4617 – 6267 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine yöneltilmesi zorunludur. Bu durumun, mahkemece re’sen gözetilmesi ve davada usûlünce taraf teşkilinin sağlanması için davacı yana olanak sağlanması gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 165 ada 758 nolu parselin (A) ile gösterilen 341,07 m2 yüzölçümlü kısmının kadastro tutanağının iptali ile bu kısmın Hazine adına orman vasfı ile tapuya tespit ve tesciline, geriye kalan kısmın tespit gibi tarla vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı … Yönetimi vekili tarafından 165 ada 758 nolu parselin orman sayılmayan bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 22.08.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve 165 ada 758 parselin (A) harfi ile gösterilen kısmı haricindeki yerlerin eylemli orman niteliğinde olmadığına göre, mahkemece, davacı … Yönetiminin davasının kabulü ile 165 ada 758 parselin (A) harfi ile gösterilen kısmının Hazine adına orman niteliği ile tapuya tesciline, geriye kalan kısmın tesbit gibi tarla vasfı ile Hazine adına tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken “tutanağının iptaline” karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “kadastro tutanağının” kelimeleri hükümden çıkartılarak, bunun yerine “ kadastro tesbitinin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.