YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6339
KARAR NO : 2014/610
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
MAHKEMESİ : Türkeli (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2012
NUMARASI : 2007/96-2012/16
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 20/07/2007 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, kadastrodan evvel 20 seneden fazla nizasız fasılasız olarak Z..Ö..’ün malik sıfatıyla müstakilen zilyetliğinde iken, onun tarafından 29/07/2006 tarihli arazi zilyetliği devir ve satış senedi ile devrinden müvekkiline intikal ettiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı idare adına yapılan tesbitinin iptali ile taşınmazın müstakilen müvekkili adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli Müdahil vekili dilekçesinde; H.. K..de bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmaz ve üzerindeki kereste fabrikası müstakilin kendi taşınmazı olduğunu, bu taşınmazın bir kısmını Asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 karar sayılı ilamı ile tescil edildiğini, kalan kısmını ise, zilyetlik devir sözleşmesi ile satın aldığını belirterek dava konusu 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla dayalı idare adına olan kadastro tespitinin kısmen iptali ile belirttiği sınırlar itibarıyla müstakilen kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının reddine, aslî müdahilin davasının kısmen kabulü ile 11.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4885,28 m² kısmın aslî müdahil adına tesciline, kalan kısmın ise orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmış, dava açılması sebebi ile dava konusu taşınmaz açısından kesinleşmemiştir.
Mahkemece uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada aslî müdahil adına tesciline karar verilen çekişmeli 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4885,28 m² kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu doğru olarak belirlemiş ise de, asli müdahil adına tescil kararı verilen (A) harfli yerde, aslî müdahilin daha önce asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 karar sayılı ilâmı ile tescil kararı verilen kısım da bulunmaktadır. Asliye hukuk mahkemesinin 1998/32 – 16 karar sayılı dosyasında Hazine taraf olup, daha önce tescil kararı verilen kısım hazine yönünden kesin hüküm teşkil eder. Daha önce tescil edilen kısım dışında kalan kısmı aslî müdahil 02.01.2002 ve 02.06.2005 tarihli zilyetliği devir ve satış senetleri ile eski maliklerinden satın aldığını belirtmesine karşın, davacının dayandığı bu senetler keşifte uygulanmamış, bu senetlerin kapsadığı alan tam olarak belirlenmemiştir. Bu sebeple mahkemece, daha önce keşfe katılmamış fen ve ziraat bilirkişileri marifetiyle yapılacak keşif ile aslî müdahilin dayandığı senetler keşifte uygulanmalı, gerekirse senetlerde aslî müdahile satış yapan kişiler ve senette imzası bulunanlar, tanık sıfatı ile dinlenmeli, davacının taşınmazın hangi kısımlarını satın aldığı, davacıdan önce taşınmazın ne şekilde ne kadar süre ile kullanıldığı hususunda ayrıntılı beyanları alınmalı, aslî müdahilin dava ettiği kısım ile ve daha önce aslî müdahil lehine asliye hukuk mahkemesinin 1998/32 – 16 karar sayılı ilâmı ile tescil kararı verilen kısımlar ayrı renkli kalemlerle çizilmek sureti ile bilirkişilerce kadastro paftasında gösterilmeli ve aslî müdahil lehine olağanüstü zamanaşımı ile iktisap koşulları oluşup oluşmadığı da araştırılarak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.