Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/6112 E. 2013/10402 K. 19.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6112
KARAR NO : 2013/10402
KARAR TARİHİ : 19.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

…Köyünde Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine göre yapılan kadastro çalışmasında 110 ada 31 sayılı parsel (eski parsel numarası 402 ve eski yüzölçümü 353400 m2), mera niteliği ile tapuda mera sicilinde kayıtlıyken, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin (a) bendi kapsamında yapılan uygulama sonucu 110 ada 31 sayılı parsel adı altında mera niteliği ile yüzölçümünün 352915.74 m² olduğu belirtilip, eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki miktar farklılığının sınır değişmesinden değil, tesis kadastrosu sırasındaki hatalı ölçü, tersimat ve planimetre hatalarından kaynaklandığı açıklanarak, uygulama tutanağı düzenlenerek,… Kadastro Müdürlüğünce yenileme çalışmalarına ilişkin ilân cetveli 04.03.2011 – 04.04.2011 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilân edilmiştir.
Davacı … Yönetimi, dava konusu 110 ada 31 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği taşıdığını, 3402 sayılı Kanunun 22/2- a maddesine göre yapılan çalışmanın hatalı olduğunu ileri sürerek, bu hatanın düzeltilmesi ile, 1999 yılında yapılan kesinleşmiş orman kadastrosuna göre itirazlarının kabulü ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın, pafta yenileme çalışmasına karşı askı ilân süresi içinde açıldığı, pafta yenileme çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapıldığı, davaya konu taşınmazın eksik tesbit edildiği hususları yönünden davanın reddine, taşınmazın nitelik ve yüzölçümü aynı kalarak dosyanın gerekli tescil işlemlerinin yapılması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine ve tapu iptali yönünden açılan davada mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/12/2012 tarih 2012/14237 – 14276 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş, dosya görevsizlikle kendisine gelen … Asliye Hukuk Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,110 ada 31 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava , tapu iptal ve tescili niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 12.07.1979 tarihinde 1744 sayılı Kanuna göre ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 12.11.1999 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 110 ada 31 parsel sayılı taşınmazın genel arazi kadastrosu sırasında mera niteliği ile Hazine adına tesbit yapılıp özel sicile kaydedilmiştir. Davacı … Yönetimi tarafından yalnızca Hazine hasım gösterilerek tapu iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Tapu iptali davaları, kural olarak; tapu maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Meraların kullanma hakkı, sınırları içinde bulunduğu köye; mülkiyet hakkı, Hazineye ait olduğundan, mera nitelikli taşınmazlar yönünden Köy Tüzel Kişiliğinin zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu hususlar, mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurularak, öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu köy tüzel kişiliği davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra işin esası hakkında tarafların delilleri toplanıp araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenip yazılı olduğu gibi karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 19/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.