Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5943 E. 2013/10879 K. 28.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5943
KARAR NO : 2013/10879
KARAR TARİHİ : 28.11.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …Köyü, 112 ada 103 parsel sayılı 1036 hektar 6282,78 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, parselin bir bölümünün orman olmadığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2738,23 m² ve (B) harfi ile gösterilen 4121,51 m²’lik bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline, diğer bölümün tespit gibi 112 ada 103 parsel altında orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2012 gün ve 2012/8056 – 10970 sayılı kararı bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davaya konu edilen taşınmaz bölümünün orman içi açıklığı niteliği taşıdığı, orman bilirkişisi tarafından taşınmazın en eski tarihli memleket haritasında açık alan olduğu bildirilmişse de, haritanın incelenmesinde açık alanların dahi iğne yapraklı orman ağacı rumuzuyla işaretlendiğinin görüldüğü, orman bilirkişisince bu ağaçların arazide bulunan serpili haldeki yaşlı ardıç ağaçları olduğununun bildirildiği, taşınmazın bulunduğu yerin memleket haritasındaki yükselti eğrilerine göre yüksek eğimli ve engebeli bir arazi yapısında olduğu, taşınmaz üzerinde hiçbir imar ve ihya çalışması yapılmadığı, araziye tarım arazisi vasfı kazandırılmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetlikte kazanmayı sağlayan ekonomik amaca uygun ve kanunun aradığı bir kullanım da bulunmadığından, davacı gerçek kişi yararına imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin oluştuğundan da söz edilemeyeceği belirtildikten sonra her ne kadar aynı parsel hakkında açılan davaların birleştirilerek aynı dosya üzerinde yürütülmesi gerekirse de, mahkemece değinilen yönler gözetilerek, daha önce daireden geçen ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan pek çok dosyada, dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin tümünün konumu ve üzerindeki bitki örtüsü aynı olduğundan, bu dava dosyaları birleştirilmeden davaların reddine ve dava dosyasının gerekli tescil işlemi yapılması için 112 ada 103 sayılı parselin tutanak aslının bulunduğu dava dosyasının içine konularak tapu müdürlüğüne gönderilmesine, mahkemede aynı parsel hakkında açılmış başka davalar varsa, o dosyaların 112 ada 103 sayılı parsel tutanağının aslının bulunduğu dosya ile birleştirilmesine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine, taşınmazın tespit gibi orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, karar kesinleştiğinde dosyanın 112 ada 103 parsele ilişkin tutanak aslının bulunduğu dosyanın içine konularak işlem yapılmak üzere tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmış, çekişmeli yer orman olarak sınırlandırılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.