Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5597 E. 2013/8107 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5597
KARAR NO : 2013/8107
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli …. Köyü, 113 ada 528 parsel sayılı 1758.20 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğinde davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Orman Yönetimi, kendileri tarafından çekişmeli parselle ilgili olarak açılan kadastro tesbitine itiraz davasının kadastro mahkemesinin 2007/78 Esas sayılı dava dosyasında görüldüğünü, bu dosyada yapılan yargılama sırasında taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun saptandığını, ancak, davanın köy tüzel kişiliğine karşı açılmış olmasından dolayı husumet nedeniyle reddine karar verildiğini ileri sürerek tapunun iptali ve taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile çekişmeli parselin orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, dava konusu taşınmazın komşuları olan 113 ada 518, 519, 520, 521, 522, 523 524, 525, 526, 527, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536 ve 537 sayılı parsellerin orman olduğu yönünde verilen kararların kesinleştiği, dava konusu taşınmazın da aynı konumda bulunduğu ve kesinleşen komşu parseller karşısında 6831 sayılı Kanunun 17/2 madde hükmüne göre orman içi açıklığı niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden ve halen yürürlükte bulunan kanun değişikliğinden kaynaklanan bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin “Alınması gereken 475,20.- TL harcın peşin alınan 118,80.- TL harçtan mahsubu ile bakiye 356,40.- TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Davacı yanca, iş bu dava nedeni ile yapılan toplam 145,95.- TL yargılama giderinin davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine;
Davacı yan, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.100,00.- TL. maktu vekalet ücretinin davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine,” şeklindeki bölümü kaldırılarak, bunun yerine “ 6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.