Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5583 E. 2013/7343 K. 01.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5583
KARAR NO : 2013/7343
KARAR TARİHİ : 01.07.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından 22.04.2013 tarihli dilekçe ile “…borç icra dosyasına depo edilmeden tedbir kararı verip satış işlemlerini durdurduğu, satıştan önce yapılan itirazın incelenmemek suretiyle satışın düşmesinin garanti altına alınmaya çalışıldığından davacı tarafa menfaat sağlama amacı güdüldüğü, Hâkim hakkında H.S.Y.K.’ya şikayet dilekçesi verildiğinden aralarında husumet bulunduğu…” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim Yakup Erkal (21520)’ın, “…Davacı vekilinin ret sebeplerinin dayanaksız ve iftiraya dayalı olduğundan ilgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu…” yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından, “…Hâkim hakkında H.S.Y.K.’ya şikayette bulunulması ve hâkim tarafından ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle H.M.K. 36/1-d maddesinde belirtilen ret sebebinin ortaya çıktığı, ancak davacı vekilinin ret sebebi olarak karşı tarafa menfaat sağlanması ileri sürüldüğü ve buna ilişkin somut bir delil sunulmadığı…” gerekçesiyle talebin reddine ve H.M.K. 42/4 maddesi uyarınca ret talebinde bulunan tarafın 500.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı gibi yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabiî hâkim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nun 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usûl ve kanunlara uygun değil ise de, merci tarafından talebin reddedilmiş olması dikkate alındığında sonuç itibariyle doğru olan hükmün yukarıda belirtilen gerekçelerle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/07/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.