Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/558 E. 2013/1149 K. 12.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/558
KARAR NO : 2013/1149
KARAR TARİHİ : 12.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi dava dilekçesi ile; … Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, … Köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada 43 nolu kırmızı ile işaretli alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmazlar, kadastro müdürlüğünce tesbit edilerek tutanakları davalı olarak mahkemeye gönderildikten sonra yapılan yargılama sonunda, mahkemece; Hazine ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Hazine zorunlu hasım olduğundan, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, çekişmeli 270 ada 1, 277 ada 1 ve 2, 278 ada 1, 2, 3 ve 4 nolu taşınmazların, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ayrı ayrı davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak, davalı Hazine tarafından esasa ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, hüküm yerinde “tesbitin iptali” yerine, “tutanağın iptali” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün (B) bendinin 1. fıkrasının 1., 2., 3, 4, 5, 6 ve 7. paragraflarında yer alan “ tesbit tutanağının ” ibarelerinin kaldırılarak, bunların yerine, “ tesbitinin ” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/2/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.