YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5409
KARAR NO : 2013/7356
KARAR TARİHİ : 01.07.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen yargılamanın yenilenmesi davası sırasında davalı vekili tarafından 18.12.2012 havale tarihli dilekçe ile “…Hâkim hakkında HSYK’ya şikayette bulunulduğundan HMK 36/1-d maddesi uyarınca aralarında husumet oluştuğu…” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hâkim … (33415)’ün, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından talebin reddine ilişkin verilen ret kararının yerinde olduğuna ve H.M.K.’nun 42/4 maddesi uyarınca ret talebinde bulunan davalı vekili Av. …in 500.00.- TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar, H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığı gibi yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamayacağı, aksine bir yorumun, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği, hiçbir hukuk kuralının kötü niyetliyi korumayacağı, aksini kabul etmenin, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabiî hâkim ilkesini de zedeleyeceğinden, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nun 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlamasının usûl ve kanunlara uygun görüldüğünden, merci kararının esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin reddi hâkim talebi üzerine, hâkim tarafından verilen çekilme veya çekinme kararı bulunmadığı, yalnızca H.M.K.’nun 38. maddesi uyarınca ret talebinin reddi yönünde görüş bildirildiği halde, merci tarafından H.M.K.’nun 42. maddesi uyarınca reddi hâkim talebinin reddine karar verilmesi yerine hüküm bölümünde “… talebin reddine ilişkin verilen ret kararının yerinde olduğuna” denilmiş olması ile davalı vekilinin, duruşmayı müvekkili namına ve hesabına takip ettiği ve reddi hâkim talebini de müvekkili namına yapması nedeniyle, davanın tarafı davalı asil yerine vekilin para cezası ile yükümlü tutulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.