Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5383 E. 2013/10397 K. 19.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5383
KARAR NO : 2013/10397
KARAR TARİHİ : 19.11.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında,… Köyü 119 ada 33 parsel sayılı 6666 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1954 tarih ve 67 nolu tapu kaydı revizyon gösterilerek tarla niteliği ile, 31 parsel sayılı 31911 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Eylül 1954 tarih 66 numaralı tapu kaydı revizyon gösterilerek ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/43 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek maliki açık bırakılmak suretiyle tesbit tutanakları düzenlenerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/43 sayılı dosyasında davacı … tarafından Eylül 1954 tarih 66 ve 67 numaralı tapu kayıtlarının iptali istemi ile tapu malikleri aleyhine açtığı dava Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Yargılama sırasında, Orman Yönetimi 24.05.2005 tarihli dilekçe ile 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince taşınmazların orman sayılan yer olduğu iddiası ile davaya katılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman sınırı dışında olduğu ve paylaşım sonucu davacıya kaldığı gerekçesiyle 119 ada 31 ve 33 sayılı parsellerin davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 02/05/2008 tarih 2008/4291-6774 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlara ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların
konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; bilirkişilere kesinleşen orman sınır hattı ile irtibatlı kroki çizdirilmeli, parsellere revizyon gören tapu kaydının cins ve miktar olarak taşınmazlara uyduğunun belirlenmesi halinde orman okuması nedeniyle değişir sınırlı olan tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli ve devletleştirme kapsamı dışında kalıp kalmadığı açıklığa kavuşturulmalı; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tapu kaydının çekişmeli parsellere uymaması halinde taşınmazlar kesinleşen orman sınırı dışında kalsa bile bilirkişi raporuna göre zilyetlikle kazanılmayacak yer olduğu düşünülmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı … mirasçıları … (…) ve …’nun davasının kabulü ile davaya konu….Köyü, 119 ada 31 ve 33 parsellerin mahkememizin 2011/68 Esas – 2011/42 Karar sayılı verâset ilâmı esas alınmak suretiyle davacı … mirasçısı … (Aydoğdu) adına 1/2 hisse, davacı … mirasçısı … adına 1/2 hisse olmak üzere tapuya tespit ve tesciline, katılan … Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
1) Davalı Hazinenin 33 nolu parsele yönelik temyiz itirazları yönünden;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin 31 nolu parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacıların dayandığı tapu kaydı, kadastro sırasında dava konusu 119 ada 31 parsele 31911 m2 olarak revizyon görmüş, mahkemece dayanak tapu kaydının miktarı olan 3676 m²’den fazla olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dayanılan tapu kaydı, palamutlu tarla niteliğinde olup, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince değişebilir sınırlı kayıtlardan olup, miktarı ile geçerlidir.
3402 sayılı Kanunun 20. maddesinin (C) bendinde “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde; harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur…” hükümleri yer almaktadır. Mahkemece, keşifte görev alan fen bilirkişiye dosya verilerek, tapu kaydının 3402 sayılı Kanunun 20/C, 21 ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; miktar fazlasının batı sınırında bulunan ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli, 31 sayılı parsele dayanak yapılan tapu kaydının miktarı kadar kısmı sabit sınırdan başlayarak belirlenerek bu kısımı davacı mirasçılar adına bakıye kısmın Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenlerle; davalı Hazine vekilinin 33 nolu parsele yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenlerle; davalı Hazine vekilinin 31 nolu parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 31 nolu parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA 19/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.