Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5033 E. 2013/8548 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5033
KARAR NO : 2013/8548
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında …. Mahallesi, 395 ada 1 parsel sayılı 207706,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ve birleşen dosya davacıları ayrı ayrı dilekçeleriyle, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla lehlerine kazanma koşulları oluşan taşınmazlarının orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece, 1086 sayılı H.M.U.K.’nun 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine ve dava konusu ….Mahallesi, 395 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişilerin tümü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, davacıların dava ettikleri çekişmeli taşınmazlar 395 ada 1 sayılı orman parseli içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 395 ada 1 parsel sayılı orman parseli içinde yer alan krokide (A, B, C, D, E ve F) harfleriyle gösterilen taşınmazlara imar ve ihya suretiyle kültür arazisi vasfı kazandırılmadığı gibi, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları ve toprakları orman toprağı niteliğinde olup zilyetlikle kazanılacak yerlerden de olmadıkları anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişilerin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 30/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.