Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/5029 E. 2013/7856 K. 12.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5029
KARAR NO : 2013/7856
KARAR TARİHİ : 12.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Mahallesi, 132 ada 14 parsel sayılı 28503,81 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden hali arazi niteliğiyle davalı Hazine adına, 132 ada 15 parsel sayılı 2991,69 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bağ niteliği ile dava dışı gerçek kişiler adına tesbit edilmiştir.
Davacı, çekişmeli taşınmazların zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış; daha sonra 132 ada 15 sayılı parseli sehven dava dilekçesinde belirttiğini, aslında dava konusu olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu 132 ada 14 nolu parselin tesbit gibi tapuya tesciline, 132 ada 15 nolu parselin davaya konu olmadığı halde, dava dilekçesinde sehven belirtildiği anlaşıldığından, tutanak aslının davalı olduğu dosyaya gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından 132 ada 14 nolu parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 132 ada 14 nolu taşınmazın dava edilen bölümlerinin öncesi itibariyle 1952 tarihli memleket haritasında yeşil orman alanında göründüğü ve öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu, halen de bir bölümünün 175 – 200 adet meşe ağacı ile kaplı bulunduğu, bu hali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden de olmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.