Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/46 E. 2013/4474 K. 16.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/46
KARAR NO : 2013/4474
KARAR TARİHİ : 16.04.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … İlçesi Bahşiler Köyü, 206 ada 53 parsel sayılı 5238,91 210 ada 58 parsel sayılı 8481,05; 311 ada 1 parsel sayılı 4119,44 ve 311 ada 2 parsel sayılı 10677 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, … oğlu …. ve … zilyet ve tasarrufunda iken, kan davası nedeniyle köyden ayrılarak terk ettikleri bu tarihten sonra 2010 yılına kadar İzzettin oğlu …’in zilyet ve tasarrufunda olduğu, halende devam ettiği, ancak; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle 206 ada 53 parsel bağ, diğer taşınmazlar ise tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 310 ada 1 ve 2, 210 ada 58 ve 206 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunu 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 311 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar dava konu olmasına rağmen hüküm yerinde 310 ada 1 ve 2 parsel denmiş olması doğru değil ise de, anılan husus maddi yanılgı niteliğinde yazım hatası olarak görüldüğünden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle hüküm fıkrasının 1 ve 2 nolu bentlerinde yer alan “310” sayısı kaldırılarak “311” sayısının yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 16/04/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.