Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/4574 E. 2013/8791 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4574
KARAR NO : 2013/8791
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Bölgede 2002 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında …Köyü, 102 ada 33 parsel sayılı 21 hektar 9669,68 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden hali arazi niteliğiyle davalı … adına tespit edilmiş, Orman Yönetiminin itirazı üzerine hükmen orman niteliğiyle 13.09.2006’da tapuya kaydedilmiştir.
Davacı, zilyetliğinde bulunan taşınmazının orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek tapusunun iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin zilyetliğe dayalı olarak istenemeyeceği ve mahkeme kararı ile taşınmazın orman niteliğiyle tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı … tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2012/751 – 5725 sayılı bozma kararında; “Bölgede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapıldığından, kesinleşmiş orman kadastrosundan söz edilemeyecektir. Bu nedenle, dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından, mahkemece deliller toplandıktan sonra arazi başında keşif yapılarak, taşınmazın paftadaki tam yeri ve yüzölçümü belirlenmeli, krokiye bağlanarak yeri şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalı, Dargeçit Kadastro Mahkemesinin 2002/2 – 2005/156 sayılı ve 13.09.2006 tarihinde kesinleşen kararının bu dosyada güçlü delil olacağı gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile işaretli 17216,87 m2 yüzölçümlü bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla
taşınmaz edinme koşullarının oluştuğuna, Orman Yönetimi ve … arasında görülen Dargeçit Kadastro Mahkemesinin 2002/2 – 2005/156 karar sayılı davasının tarafı olmayan davacı yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı, taşınmazın niteliği yönünden güçlü delil oluşturabileceği, resmî belgelere dayalı araştırma ve inceleme ile de taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.