Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/4444 E. 2014/3908 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4444
KARAR NO : 2014/3908
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/689-2012/743

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı B.. M.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

B…. Köyü …. ada 2 parsel sayılı 58170,57 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak orman sınırları içinde bırakılan taşınmazının, ormanla ilgisinin bulunmadığını iddia ederek, tesbitin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacının zilyetliğe dayandığı, orman kadastrosu kesinleştikten sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içinde, ancak; tapu kaydına dayalı dava açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm B…..Köyü Muhtarlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescili niteliğindedir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması 24/10/2008 – 24/11/2008 tarihleri arasında ilâna çıkarılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 22.05.2013 tarihli ve 2012/108 Esas, 2013/64 Karar sayılı kararı ile; 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümleleri Anayasa’nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra (Yani 13/01/2014 tarihi itibariyle) yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve mahkemenin red kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01/03/2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş olup, bu Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; davacı B.. M.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.