YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4411
KARAR NO : 2014/4246
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : Demirci Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2012
NUMARASI : 2010/459-2012/51
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı B.. D.. tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında yapılan kadastro sırasında Ö…Köyü …. ada 1 parsel sayılı 778 H.9278 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, 23.12.2010 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın 25 dönümünün kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davacının tapuya dayanmadığı ve 6 aylık hakdüşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı B.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kısmi ilân süresi geçirildikten sonra, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan orman parseli içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 10.08.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve 17.07.2010 – 17.08.2010 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkartılarak kesinleşen orman kadastro çalışması ve 16.07.2010 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. madde kapsamında yüzölçüm ve fenni hataların giderilmesi çalışması vardır.
Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 Esas – 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun, 5.11.2003 tarihli ve 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasa’nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve mahkemenin red kararından sonra 26.2.2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 1.3.2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içinde, tapuya dayalı olsun veya olmasın, kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden, tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de, mahkemece; davanın, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince 6 aylık süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiş ise de, yörede yapılan orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapıldığı ve 17.07.2010 – 17.08.2010 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkartılarak 18.08.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, dava açma süresinin, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre kadastro mahkemesinde 30 gün; genel mahkemede 10 yıl olduğunun kabul edilmesi gerekirken 6 ay olarak kabul edilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine
08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.