Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/4263 E. 2013/8537 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4263
KARAR NO : 2013/8537
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, 107 ada 48 parsel sayılı 3132362 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına, 116 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, 10727 m2 yüzölçümlü ve tarla niteliğiyle Ağustos 2003 tarih 960 sıra numaralı tapu kaydı uygulaması ile … adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, 116 ada 11 sayılı parselin yüzölçümünün dayanağı tapu kaydından eksik olduğu ve 1963 yılında mahkeme kararı ile tescilden oluşan 1540 m2 yüzölçümlü tapulu yerlerinin bulunduğu iddiasıyla ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; 116 ada 11 ve 107 ada 48 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; yapılan keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporuna göre, dava konusu edilen taşınmazın 116 ada 11 sayılı parselin bitişiğindeki 116 ada 10 sayılı parsel içinde (A) harfi ile gösterilen yer ile 116 ada 8 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen bölümler ve 107 ada 20 sayılı parsel içerisindeki (E ve F) harfleri ile gösterilen bölümler olduğu, 107 ada 48 sayılı parsel ile 116 ada 11 sayılı parselin dava konusu olmadıkları, dava dilekçesindeki ve duruşmadaki açıklamalardan anlaşılmakta olup, hakkında sicil oluşturulan 107 ada 48 ve 116 ada 11 sayılı parsellerin dava konusu olmadıkları anlaşılmaktadır.
Dosyaya getirtilen 116 ada 8 ve 107 ada 20 sayılı parsellerin ham toprak niteliğiyle Hazine adına, 116 ada 10 sayılı parselin tarla niteliği ile Mahir İşler adına tesbitlerinin yapıldığı ve eldeki dava bulunmasına rağmen tesbitlerin kesinleştirilerek tapuya tescil edildiği görülmekte ise de, ilân süresi içinde açılan bu dava nedeniyle tutanakların kesinleştirilmesi, hukuken bir anlam ifade etmeyeceğinden, doğru sicil oluşturulmakla görevli kadastro hâkimi tarafından bu parsellere ilişkin kadastro tutanak asılları getirtildikten ve tesbit maliklerinin davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların delilleri toplandıktan sonra dava edilen bu parseller hakkında hüküm kurulması ve dava konusu olmadığı anlaşılan 116 ada 11 ve 107 ada 48 sayılı parsellerin olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, tarafları açısından kesin hüküm oluşturaracak şekilde bu parseller hakkında hükmen sicil oluşturulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.