Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/4027 E. 2013/11260 K. 05.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4027
KARAR NO : 2013/11260
KARAR TARİHİ : 05.12.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında… Köyü, 155 ada 11 parsel sayılı 5358,39 m² ve 193 ada 10 parsel sayılı 390,85 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, hali arazi niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, dava dilekçesi ile; 193 ada 10 ve 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait taşınmazlar olduğunu iddia ederek Hazine adına yapılan tesbitin iptali ile 228 ada 1 ve 193 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar arasına koyulan yolun kaldırılmasını taleple dava açmıştır. Birleşen dosya davacısı … ise, 155 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kendisine annesinden kalan taşınmaz olduğunu iddia ederek, Hazine adına yapılan tesbitin iptalini ve taşınmazın adına tescili talebiyle dava açmıştır.
Yargılama sırasında davacı …, 193 ada 9 parsel sayılı taşınmazın zaten kendisi adına tesbit edilmiş olduğunu beyan ederek, davasından, bu parsel açısından vazgeçmiştir.
Mahkemece davanın reddine, dava konusu 155 ada 11 ve 193 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 16/03/2011 tarihinde ilân edilen 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
1) Davacı …’nın dava konusu 155 ada 11 ve 193 ada 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından 155 ada 11 ve 193 ada 10 parseller yönünden hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davacı …’nın dava konusu 24.08.2012 havale tarihli rapor eki 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece; dava konusu taşınmazlar bir bütün olarak değerlendirilip davanın reddine, dava konusu 155 ada 11 ve 193 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ve 24.08.2012 havale tarihli rapor eki 1
nolu krokide (A) harfi ile ve paftada yol olarak gösterilen taşınmaz hakkında ayrıca bir hüküm kurulmamıştır. Krokide (A) harfi ile ve paftada yol olarak gösterilen taşınmaz hakkında kadastro çalışmaları sırasında kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği anlaşıldığına göre bu taşınmaz açısından davaya bakma görevi kadastro mahkemesinin değil genel yetkili mahkemelerin görev ve yetkisindedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Açıklanan sebeplerle dava konusu taşınmazın 24.08.2012 havale tarihli rapor eki 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bakımından mahkemece görevsizlik kararı verilmemesi usûl ve kanuna aykırı olup hükmün taşınmazın bu kısmı yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle 155 ada 11 ve 193 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle 04.08.2012 havale tarihli rapor eki 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA 05/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.