Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3907 E. 2013/8612 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3907
KARAR NO : 2013/8612
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1985 yılında yapılan kadastro sırasında … Mahallesi, 96 ada 3 parsel sayılı 12749 m² yüzölçümündeki taşınmaz, davacı adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, taşınmazının ormanla ilgisi olmadığı halde 2007 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 1424 m² ve (B) harfi ile gösterilen 437 m² yüzölçümündeki bölüme yönelik davanın reddine, (C) harfi ile gösterilen 3420 m² yüzölçümündeki bölümlere yönelik davanın kabulüne, bu bölümün orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından kabul edilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19/11/2007 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece taşınmazın (C) harfi ile işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme  hükme yeterli  değildir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin orman sınırı içine alındığının ve dolayısıyla hangi bölümünün dava konusu olduğunun anlaşılabilmesi bakımından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait orijinal renkli orman kadastro haritaları ve tutanakları dosyada bulunmadığı gibi; fen ve orman bilirkişi raporlarına ekli krokilerde de taşınmazın orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin işaretlenmesi birbirinden farklıdır. Fen bilirkişi raporunda, taşınmazın orman sınırı içinde bırakılan kısmı (A, B ve C) harfleri ile işaretlenmiş, (A ve B) bölümlerinin eylemli orman olduğu, (D) bölümünün ise orman sınırı dışında bırakıldığı açıklanmış, orman bilirkişi raporunda ise taşınmaz (A ve B) olarak iki bölümde gösterilmiş, (A) bölümünün orman sınırı içinde olduğu açıklanmıştır, yine bu bölümlerin memleket haritası üzerinde çakıştırılması ile oluşan haritada, hakkında kabul kararı verilen (C) bölümünün neresi olduğu belli değildir.
Bu durumda; mahkemece, öncelikle yörede 2007 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait orijinal renkleri içeren orman kadastro haritası ve çalışma tutanakları getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek orman mühendisleri ve harita mühendisinden veya olmadığı takdirde tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları,
bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, bu şekilde taşınmazın hangi bölümlerinin orman sınrı içine alındığı ve dolayısıyla davanın konusu olduğu saptanmalı, daha sonra da bu bölümlerin eski tarihli resmî belgelerde orman sayılmayan kısımları belirlenerek bu bölümler hakkındaki davanın kabulüne karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.