Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3903 E. 2013/8601 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3903
KARAR NO : 2013/8601
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi, … Köyü 544 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, yörede 2006 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve taşınmazın fen bilirkişi krokisinde yeşil renk ile gösterilen 32482,15 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölüme müdahalenin men’ine, üzerinde herhangi bir tesisat olmadığı gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.02.2012 gün ve 1902-2824 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Fen bilirkişinin 06/10/2010 tarihli ilk raporunda, dava konusu 544 parsel sayılı taşınmazın (A) işaretli 32398,53 m² bölümünün kesinleşmiş tahdit içinde, (B) işaretli 4801,47 m² bölümünün dışında kaldığı; aynı bilirkişinin 27/01/2011 tarihli ek raporunda, tahdit içinde kalan (A) bölümünün 32482,15 m², dışında kalan (B) bölümünün 4717,85 m² olduğu; geri çevirme üzerine alınan ek raporda ise, (A) işaretli 32731 m² bölümün tahdit içinde, (B) işaretli 4680 m² bölümün tahdit dışında olduğu belirtilmiştir. Çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağına göre, önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumunun saptanması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın 32498,93 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu bölüme müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 17/03/2006 ila 17/09/2006 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre çekişmeli taşınmazın 32498,93 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu, her ne kadar davalılar hakkında elatmanın önlenmesi kararı verilmiş ise de, Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malikin o şey üzerinde tasarruf hakkının bulunduğu, ancak bu yön temyiz konusu yapılmadığından Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz edenin sıfatına göre usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 01/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.