Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/377 E. 2013/5233 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/377
KARAR NO : 2013/5233
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, …. Mevkindeki 474 parsel sayılı 6520 m² yüzölçümündeki taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 17/03/2008 tarihinde ilk kez yapılan ve ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında, öncesi orman olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılmayarak orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, işlemin iptali ile taşınmazın orman alanı içine alınmasını, orman olarak Hazine adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında Hazine taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, …. Köyü 474 parsel sayılı taşınmaz yönünden 164 nolu Orman Kadastro Komisyonu kararının iptali ile orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş; hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından taşınmazın orman olarak Hazine adına tescili gerektiği istemiyle, davalı … tarafından da esasa yönelik olarak temyiz edilmekle Dairenin 14/05/2012 gün ve 2012/2088-7156 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Her ne kadar mahkemece, çekişmeli taşınmazın resmî belgelere göre, uzman orman bilirkişi tarafından yapılan incelemesinde orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuşsa da, temyize konu 474 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitine Orman Yönetiminin itirazı üzerine oluşturulan ve kesinleşen hüküm (eski HUMK.’nun 237. maddesi) HMK’nun 303. maddesi bağlamında davanın tarafları olan Orman Yönetimi ve gerçek kişi yönünden kesin hüküm olduğu ve davanın taraflarını bağlayacağı düşünülüp değerlendirilmemiştir.
Kural olarak, kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Kesin hüküm davanın taraflarını ve halefiyet yolu ile davanın taraflarının akdî ve irsî haleflerini de bağlar. Kesin hükmün varlığı halinde, başkaca delil aranmaksızın aynı taşınmaz ya da taşınmazlara ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki günlü kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.
Bu nedenle; Orman Yönetiminin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının (eski HUMK.’nun 237. maddesi) HMK’nın 303. maddesi uyarınca kesin küküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ile müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, genel arazi kadastrosu 1965 yılında yapılmış sonuçları ilân edilerek kesinleşmiştir. Çekişmeli 474 parsel sayılı taşınmaz, 1965 yılında yapılan arazi kadastro çalışmalarında … adına kadastro tesbiti yapılmış, Orman Yönetiminin yapılan kadastro tesbitine itirazı üzerine …Tapulama Hakimliğinin 16.11.1967 gün ve 1966/221 E. 1967/191 K. sayılı kararı ile itirazın reddine tesbit gibi tesciline karar verilerek hüküm kesinleşmiştir. Taşınmaz, taksim (paylaşım) sonunda 25.08.1997 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir.
Müdahil Hazine tarafından, bozma kararında kesin hüküm olarak belirtilen mahkeme ilamında Hazinenin taraf olmaması nedeniyle kendilerini bağlamayacağı, Orman Yönetimi tarafından ise, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla hüküm temyiz edilmiştir. Kesin hüküm nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin Dairenin bozma kararı müdahil Hazineye tebliğ edilmiş, Hazine tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmamış ve mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Hazine tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmamış olması ve mahkemece bozma kararına uyulması nedeniyle davacı yararına usûlü kazanılmış hak oluşmuş, mahkemece bozma kararı doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulmasında usûl ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı … Yönetimi ve katılan Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.