Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/374 E. 2013/5248 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/374
KARAR NO : 2013/5248
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, …. Mevkindeki 638 parsel sayılı taşınmazın adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 17/03/2008 tarihinde ilk kez yapılan ve ilân edilen orman kadastrosu sırasında öncesi orman olmayan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman alanı içinde bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın orman alanı dışına çıkartılmasını istemiştir. Mahkemece, davanın Orman ve Su İşleri Bakanlığı yönünden pasif husumet yokluğundan reddine; Orman İdaresi yönünden esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmekle Dairenin 14/05/2012 gün ve 2012/2092-7159 sayılı ilâmıyla “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış sonuçları ilân edilerek kesinleşmiştir. Çekişmeli 638 parsel sayılı taşınmaz 1963 yılında yapılan arazi kadastro çalışmalarında çalılık niteliği ile (TH) tespit harici bırakılmış alanda iken, Şerafettin Akyaprak tarafından Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/122 E.2001/407 K. sayılı dosyasında Hazine, köy tüzel kişiliği ve Orman Yönetimi aleyhine açtığı tescil davası sonunda çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu ve kısmen de davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından davasının reddine karar verilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesince 21.05.2002 gün ve 2002/2332 – 4891 sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiştir. İlâmın kesinleşmesi üzerine Hazine, Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/292 E. – 390 K. sayılı dosyasında Orman Yönetimi, köy tüzel kişiliği ve Şerafettin Akyaprak aleyhine açtığı tescil davası sonunda, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1582.46 m2’lik taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına ve (B) harfi ile gösterilen 2387.33 m2’lik taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ve hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesince 24.03.2003 tarihinde 2003/634 – 2002 sayılı ilâm ile onanarak kesinleşmiştir. Hazine, bu ilâmı infaz ettirmiş ve taşınmazın orman olan bölümü 637 parsel olarak orman niteliği ile Hazine adına, tarla olan bölümü de 638 parsel olarak tarla niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş, 638 parsel daha sonra Hazine tarafından 08.10.2004 tarihinde davacı … adına satış yolu ile tescil edilmiştir.
Her nekadar; mahkemece, çekişmeli çekişmeli taşınmazın resmi belgelere göre uzman orman bilirkişi tarafından yapılan incelemesinde orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuşsada, temyize konu 638 parsel sayılı taşınmazın mahkeme ilâmı ile oluşturulan tapu kaydının dayanağını teşkil eden ve kesinleşen hüküm (eski HYUY’nun 237. maddesi) H.M.K.’nun 303. maddesi bağlamında davanın tarafları olan Hazine, Orman Yönetimi, köy tüzel kişiliği ve gerçek kişi yönünden kesin hüküm olduğu ve davanın taraflarını bağlıyacağı düşünülüp değerlendirilmemiştir.
Kural olarak, kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Kesin hüküm davanın taraflarını, ve halefiyet yolu ile davanın taraflarının akdi ve irsi haleflerini de bağlar. Kesin hükmün varlığı halinde başkaca delil aranmaksızın aynı taşınmaz ya da taşınmazlara ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki günlü kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.
Bu nedenle; gerçek kişinin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının (eski HYUY’nun 237. maddesi) H.M.K.’nun 303. maddesi uyarınca kesin hüküm nedeniyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddi yolunda hüküm kurulmasu usûl ve kanuna aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilâmına uyulduktan sonra davanın kabulüne, çekişmeli 638 parsel sayılı taşınmaz yönünden 164 nolu Orman Kadastro Komisyonunun kararının iptaliyle, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir.
1) Orman ve Su İşleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Hüküm davalı … ve Su İşleri Bakanlığı tarafından temyiz edilmiş ise de, Orman ve Su İşleri Bakanlığı vekili temyiz talebinden 11/12/2012 tarihli dilekçe ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün 10/12/2012 tarihli olurlarıyla vazgeçmiş olduğundan, temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle;, Orman ve Su İşleri Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE,
2) İki nolu bentte yazılan nedenlerle; davalı … Yönetiminin temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 07/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.