Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3714 E. 2013/8434 K. 26.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3714
KARAR NO : 2013/8434
KARAR TARİHİ : 26.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çukuröz Köyünde Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine göre yapılan kadastro çalışmasında 178 ada 3 (eski parsel numarası 522, yüzölçümü 1875) ve 231 ada 4 sayılı parsel (eski parsel numarası 821, yüzölçümü 12550 m² ) tapuda malikleri adına kayıtlıyken, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan çalışma sonucu 27. maddeye göre yeni 178 ada 3 parsel adı altında tarla niteliği ile yüzölçümünün 2520.58 m² ve 231 ada 4 sayılı parsel yüzölçümünün 12225.96 m² olduğu belirtilip, eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki miktar farklılığının kadastro sırasındaki ölçü ve hesaplama yöntemleri ile teknoloji farklılığından kaynaklandığı açıklanarak yeniden düzenlenmiş, … Kadastro Müdürlüğünün 21.03.2011 gün ve 654 sayılı yazısı gereğince Çukuröz Köyünde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme çalışmalarına ilişkin ilân cetveli, 22.03.2011 – 20.04.2011 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilân edilmiştir. Davacı … Yönetimi, dava konusu 178 ada 3 ve 231 ada 4 parsel sayılı taşınmazların orman vasfında olduğunu iddia ederek, taşınmazların orman vasfında olduğunun tesbiti ile bu şekilde tescillerine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır. Mahkemece, davanın 2859 sayılı Kanun gereğince pafta yenileme çalışmalarına karşı açıldığı, yenilemenin sadece teknik çalışmaları kapsayacağı, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/7105-8911 sayılı 12.06.2012 günlü bozma kararında özetle: “Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, ancak teknik çalışmalar yapılabileceği, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçeleriyle, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmişse de; 5304 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, “İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca; varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21. maddeleri ile 13’üncü maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz”.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 35. maddesinde de ”Uygulamalara karşı askı ilân süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açmak suretiyle itiraz edilebilir” hükmü yer almaktadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez. Bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tespitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda, Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle orman vasfında olduğunu, çekişmeli parselin tespitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak; dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın orman vasfında olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, mülkiyete ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itirazın reddine, dava konusu taşınmazların uygulama tutanağı gibi tesciline, taşınmazların orman olduğuna ilişkin dava yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasına itirazdır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.