Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3364 E. 2013/5836 K. 20.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3364
KARAR NO : 2013/5836
KARAR TARİHİ : 20.05.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 02/04/2012 gün ve 2011/16954 E. 2012/4939 K. sayılı ilâmı ile 232 ada 36 parsele ilişkin olarak onanmasına, 236 ada 41, 42, 43 ve 47, 237 ada 5, 7 ve 8, 101 ada 22 sayılı parsellere ilişkin olarak bozulmasına karar vermiştir. Süresi içinde davacı … vekili tarafından kararın bozmaya ilişkin bölümlerinin düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki bütün belgeler incelenerek gereği düşünüldü.

K A R A R
Kadastro sırasında Kocatepe/B. Kalecik Mahallesi 236 ada 41, 42, 43 ve 47, 237 ada 5, 7 ve 8, 232 ada 36 ve 101 ada 22 parsel sayılı taşınmazlardan, 232 ada 36 parsel maliki tespit edilemediği için; diğer parsellerin tümü ise … oğlu … zilyetliğinde olduğu beyanlar hanesine şerh verilerek, Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 gün ve 1040 sayılı kararı ile kabul edilen Kocatepe Tarihi Sit’i içinde kaldığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyecek yerlerden olduğundan söz edilerek 2863 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince tarla ve bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazların birinci ve ikinci derecede arkeolojik sit alanı dışında olduğu, üzerinde kültür varlığının bulunmadığı ve tarla vasfında olduğu anlaşıldığından davanın kabulüyle dava konusu parsellerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyizi üzerine Dairenin 02/04/2012 gün ve 2011/16954 E. 2012/4939 K sayılı ilâmı ile 232 ada 36 parsele ilişkin olarak onanmasına, 236 ada 41, 42, 43 ve 47 parseller 237 ada 5, 7 ve 8 parseller 101 ada 22 parsele ilişkin olarak bozulmasına karar vermiştir.
Davacı … vekili; Dairenin 02/04/2012 gün ve 2011/16954 E. 2012/4939 K. sayılı, 236 ada 41, 42, 43 ve 47 parseller 237 ada 5, 7 ve 8 parseller 101 ada 22 parsele ilişkin bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasını istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre; dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
30.05.2007 gün ve 26537 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 22/5/2007 tarihli ve 5663 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, “Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilân edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” şeklinde değiştirilmiştir. Yine, 2863 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde ile, “Kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tesbiti işleri ile devam eden davalarda da bu Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Sınırlandırma ve tesbitleri henüz askı ilânına alınmamış taşınmazların kadastro tutanakları kadastro komisyonuna intikal ettirilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrasına uygun hale getirilir. 27/07/2004tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tesbit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2. derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahalli maliye kuruluşlarına müracaatları halinde maliye kuruluşunun talebi ile harca tâbi olmadan re’sen ilgilisi adına tescilleri yapılır” hükmü getirilmiştir.
Afyonkarahisar Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Tapu Müdürlüğüne yazılan 11.10.2011 tarih 6923 sayılı yazı ile, “ 5663 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2863 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde gereğince, İlimiz Merkez İlçeye bağlı Büyükkalecik Kasabası, Hisar Mahallesinde bulunan mülkiyetleri Hazineye ait olan ve yazımız ekinde gönderilen listede ada, parsel ve yüzölçümleri ile hak sahipleri belirtilen taşınmazların harca tâbi olmadan hak sahipleri adına tapuda re’sen tescil edilmesi”nin istenilmesi üzerine, tapu müdürlüğünce dava konusu taşınmazlara komşu 190 ada 148, 103 ada 15 ve 105, 225 ada 25, 29, 34, 36 ve 51 sayılı parseller, 2863 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince hak sahiplerine dağıtıldığı bildirilmiştir. Belirtilen kanun değişiklikleri ile Milli Emlak Müdürlüğünün uygulamaları nedeniyle yeniden değerlendirmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinden önce 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 3. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu tarafından ilân edilen milli park alanında kalması nedeniyle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 gün 1040 – 1041 sayılı kararları ile Kocatepe Tarihi Sit Alanı olarak tescil edildiği toplanan deliller ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık da bulunmamaktadır. 2873 Sayılı Kanunun 15. maddesi gereğince milli park alanında kalan taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün değil ise de, kanunun 5. maddesinde milli park alanları içerisinde kalan gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazların kamulaştırılacağı öngörülmüştür.
Bu hükümden kanunun kazanılmış haklara dokunmadığı, yeni kanun ve düzenleyici kuralların geriye yürütülemeyeceği ve tamamlanmış hukuki durumları etkilemeyeceği, onlar üzerinde hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca; taşınmazlar 5663 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 11. maddesi kapsamına giren yerlerden de değildir. Dosya içeriğinden taşınmazların milli park alanı olarak ilân edildiği tarihe kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararı doğru olup, maddî yanılgıya dayalı bozma hükmünün kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bu parseller yönünden de onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin 02/04/2012 gün ve 2011/16954 E. 2012/4939 K. sayılı ilâmı ile 232 ada 36 parsele ilişkin olarak onama kararının aynen ipkasına, 236 ada 41, 42, 43 ve 47 parseller 237 ada 5, 7 ve 8 parseller 101 ada 22 parsele ilişkin olarak bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 19.10.2010 gün ve 2007/155 Esas 2010/73 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 20/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.