Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3310 E. 2013/5315 K. 09.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3310
KARAR NO : 2013/5315
KARAR TARİHİ : 09.05.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ile davalılardan …. ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … Yönetimi; …. Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak; dava dilekçesine ekli paftada gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tesbit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişiler davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 124 ada 1 ve 128 ada 4 sayılı parsellerin kadastro tesbitlerinin iptal edilerek 101 ada 1 nolu orman parseliyle birleştirilmek suretiyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, 131 ada 12 parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ile davalılar …. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan 124 ada 1 ve 128 ada 4 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden oldukları, 131 ada 12 nolu parsel orman sayılan yerlerden ise de, uzun süredir kamu hizmetinde kullanılan köy camisi ve bahçesi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; orman bilirkişi raporuna uygulanan hava fotoğrafı eklenmediğinden rapor denetlenemediği gibi eski tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda yer alsalar da taşınmazların bulunduğu bölgede iskan alanı işareti görüldüğü ve 124 ada 1 ve 128 ada 4 sayılı parseller üzerinde halen eski ahşap evler bulunduğu dikkate alınmamış, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre

araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların miktarı ve konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı, orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları malik haneleri açık olarak mahkemeye gönderildikleri halde, mahkemece çekişmeli 131 ada 12 nolu parselin “tespit gibi tesciline” hükmedilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetimi ile davalılar Yeter Özgül ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.