Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/3255 E. 2013/8651 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3255
KARAR NO : 2013/8651
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 27.06.2011 tarihli dilekçesiyle … Köyü, 656 parselde müvekkilinin paylı malik olduğunu, taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde davalı yönetim tarafından 2000 yılında yapılıp 27.04.2001 ilâ 27.10.2001 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığını iddia ederek, bu işlemin iptalini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli taşınmaz içerisinde kalan fen bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil renk ile taralı 838 m²’lik alanın 73,4 m²’lik hissesi yönünden, orman tahdidinin iptaliyle orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuya dayanılarak, 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre, “Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), … ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur.
Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım, …; 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise, hasım, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile Orman Genel Müdürlüğüdür.
Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır (Orman ve Su İşleri Bakanlığı).” Maddede belirtilen hak sahipliği kavramı, 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j maddesinde, “Sahiplilik; kişilerin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddialarını her türlü geçerli resmi belge ve kayıtlarla ispatlamaları halidir.” şeklinde tarif edilmiştir. Buna göre, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j maddesi birlikte değerlendirildiğinde, orman kadastrosunun iptali davası açabilmek için bir taşınmazda hak sahibi olmanın yeterli görüldüğü, ayrıca taşınmazdaki bütün hak sahiplerinin birlikte dava açmaları gerektiği yönünde kısıtlayıcı bir düzenlemenin getirilmediği, bu düzenlemeler müşterek menfaatlerin korunmasına yönelik davaların müşterek maliklerden biri tarafından açılabileceğine ilişkin 21.06.1944 gün ve 13/30 – 24 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile birlikte yorumlandığında, müşterek maliklerin ayrı ayrı orman kadastrosunun iptali davası açabilecekleri sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 656 parselin fen bilirkişi raporunda yeşil renk ile taralı 838 m²’lik bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesinde usûl ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Nevar ki mahkemece çekişmeli taşınmaz paylı olması nedeniyle davacının payına düşen 73,4 m² bölümünün orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiştir. Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, taşınmazın korunması için gereken tüm önlemleri tüm paydaşlar adına alabileceğinden ve paylı mülkiyete tâbi taşınmazın hisse itibariyle orman olması söz konusu olamayacağından, mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenen 838 m²’lik bölümün tamamının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, sadece davacı payı yönünden orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.