Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2983 E. 2013/8019 K. 17.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2983
KARAR NO : 2013/8019
KARAR TARİHİ : 17.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında…. Köyü 103 ada 89 parsel 2150,80 m2 yüzölçümünde tarla vasfıyla, 103 ada 92 parsel 1496,24 m2 yüzölçümünde kargir ev ve arsa vasfıyla, 103 ada 35 parsel 24192,21 m2 yüzölçümünde tarla vasfıyla … adına tespit edilmiş; davacı …, 16.05.2005 tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazların asliye hukuk mahkemesinin 1982/724 – 1992/110 sayılı kararıyla kendisine ait olduğunun belirlendiğini, bu nedenle tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemenin 18.03.2009 gün ve 2005/151-2009/54 sayılı kararı ile 2005/150 sayılı esasta birleştirilmiştir.
103 ada 66 numaralı parsel kargir ev ve tarla vasfıyla 10922,76 m2 yüzölçümünde … adına tespit edilmiş, davacı … 20.05.2005 tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazın kök murisin tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemenin 10.11.2005 gün 2005/156 – 84 sayılı kararı ile 2005/150 sayılı esasta birleştirilmiştir.
103 ada 18 parsel 8855,91 m2 yüzölçümünde tarla vasfıyla … adına tespit edilmiş, davacı … , kök murisin tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemenin 27.10.2005 gün ve2005/154 – 87 sayılı kararı ile 2005/150 sayılı esasta birleştirilmiştir.
Davacı … tarafından, … Asliye Hukuk mahkemesinde 22.03.2004 tarihli dilekçeyle … oğlu … oğlu … davalı gösterilmek suretiyle hisseye yönelik müdahalenin men’i davası açılmış; çekişmeli 28247 m2 yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 103 ada 91, 14820,34 m2 yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 103 ada 121, 19699,81 m2 yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 103 ada 60, 3284,75 m2 yüzölçümünde ve tarla vasfındaki 103 ada 95 parsellerin dava dilekçesi kapsamında kaldığı belirtilmek suretiyle malik haneleri boş olarak Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
103 ada 34, 62, 86, 90, 93 ve 125 sayılı parseller sırasıyla 16364,33 m2, 9854,58 m2, 3563,33 m2, 1254,97 m2, 5527,91 m2 ve 7104,37 m2 olarak tarla vasfıyla … adına; 103 ada 63 sayılı parsel 4175,06 m2 olarak tarla vasfıyla … adına; 103 ada 88 sayılı parsel ise 16115,60 m2 olarak tarla vasfıyla Döne Çalış adına tesbit edilmiş, davacı … taşınmazların müşterek murisleri…’dan intikalen geldiğini, hisse oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, yapılan yargılama sonucu; …’nin 103 ada 88, 63, 62, 86, 90, 93, 125, 34, 66 ve 118 parsellere, …’nın 103 ada 66 parsele, …’nın 103 ada 89, 92 ve 35 parsellere, …. mirasçılarının ise 103 ada 91, 121, 60 ve 95 parsellere yönelik davalarının KABULÜNE,
103 ada 34, 35, 60, 62, 63 ve 66 parsellerin tespitinin iptaline, kök muris… oğlu ….mirasçıları adına; (beyanlar hanesine 66 parsel üzerindeki kargir evin … kızı …’ya ait olduğunun şerh edilmesine),
103 ada 86,88, 89, 90, 91 ve 92 parsellerin tespitinin iptaline, kök muris … oğlu ….mirasçıları adına; (Tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 92 parsel üzerindeki kargir evin … oğlu …’e ait olduğunun şerh edilmesine),
103 ada 93 parselin tespitinin iptaline, kök muris … oğlu … mirasçıları adına; (Tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 93 parsel üzerindeki kargir evin İbrahim oğlu …’ya ait olduğunun şerh edilmesine),
103 ada 95,118,121,125 parsellerin tespitinin iptaline, kök muris … oğlu … mirasçıları adına tesciline,
karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından taşınmazların 1/2 payının kendisine ait olduğu iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmıştır.
Mahkemece, taşınmazların kök muris … oğlu …’den kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükmü temyiz eden davacı …, taşınmazların babası… oğlu … ve amcası …’e ait olduğunu, babasının hissesini kendisinin satın aldığını, dolayısıyla 1/2 payın kendisine, 1/2 payın da amcası İbrahim mirasçılarına ait olduğunu iddia etmiş, mahkemece iddia ispatlanamadığından taşınmazların tamamının Veli mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; davacı … ile davalılar … ve … arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/12 Esasında görülen hisseye el atmanın önlenmesi davasının yargılaması sırasında mahkemece henüz keşif yapılmadan, yörede kadastro çalışmalarının başlaması ve 60,91,95 ve 121 parsellerin bu davanın konusu olduğundan söz edilerek tutanaklarının malik haneleri açık olarak tespit edilip mahkemeye gönderilmesi üzerine görevsizlik kararı verilerek, dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Davacı …, asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, kök muris….’den kalan ve 289-290 tahrir numaralı vergi kaydı kapsamında bulunan 130 dönüm yerden kendi hissesine düşen, davalı …’in kullandığı 32 dönüm ve davalı …’ın kullandığı 75 dönüm taşınmazdan kendi hissesine düşen 18750 m2 taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir. Kadastro Müdürlüğünce bu davanın konusu olduğu gerekçesiyle tutanağı gönderilen 60, 91, 95 ve 121 parsellerin yüzölçümleri toplamı, dava dilekçesinde belirtilen miktarı tutmadığı gibi, bu parseller kadastro paftasında birbirine bitişik olmayıp arada kalan başka taşınmazlar da bulunmaktadır. Uzman bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazlardan 34, 35, 60, 66, 68, 89, 90, 91, 118 ve 125 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmesine ve bunlardan 60, 91 ve 125 parsellerin malik hanesinin açık olduğu, mahkemece resen doldurulması gerektiği halde Orman Yönetimi tarafından davaya müdahil olunmadığı, karar kesinleştiğinde genel mahkemede dava açılabileceği şeklindeki düşünce ile bu taşınmazların da gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiştir. Uzman bilirkişi raporunda orman sayılmayan taşınmazlar olarak belirlenen 62, 63, 86, 92, 93, 95, 120 ve 121 parsellerin de büyük bölümü eski tarihli memleket haritasında yeşil renkli bölümde yer almasına rağmen eğim ve eylemli durum itibarıyla orman olmadıkları açıklanmış ise de, taşınmazların orman içi açıklık olup olmadıkları tartışılmamış, fiili durumlarının tespiti bakımından ziraat bilirkişiden rapor alınmamış, eski tarihli resmi belgelerde taşınmazlar dört yandan yeşil renkle gösterilen taşınmazlara sınır olduğu halde tüm komşu parsel tespit tutanakları getirtilerek orman olup olmadıkları araştırılmamıştır.
O halde, mahkemece, öncelikle, aynı taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/724 ve 1993/554 sayılı dosyalarında yer alan krokilerden de yararlanmak suretiyle, taraflardan asliye hukuk mahkemesinin 2006/12 sayılı dosya kapsamının neresi olduğu sorulup saptanmalı, 60, 91, 95 ve 121 parseller dışında dava konusu taşınmazların hangilerinin asliye mahkemesinden devredilen dosyanın konusu olduğu tespit edilmeli ve bunların da tutanağının malik hanesi açık kabul edilerek, bu parseller hakkında da re’sen gerekli deliller toplanmalı, ziraat, orman ve fen bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte tüm komşu parsel tutanakları getirtilerek kadastro paftası ile memleket haritası ve hava fotoğrafları birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle dava konusu taşınmazların nitelikleri, orman içi açıklık olup olmadığı, üzerindeki maki türü ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık durumu belirlenmeli, orman olduğu anlaşılan taşınmazlar yönünden Orman Yönetimi ve Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinden devredilen davanın konusu dışında kalan taşınmazlar hakkındaki davanın kişiler arasında kadastro tespitine itiraz davası olduğu, somut olayda bu taşınmazlar bakımından 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak kişiler asındaki iddia araştırılmalı ve buna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17.09.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.