Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2919 E. 2013/7668 K. 09.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2919
KARAR NO : 2013/7668
KARAR TARİHİ : 09.09.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Orman Yönetiminin, …. Endüstri A.Ş. ve Ulaştırma Bakanlığına husumet yönelterek, … Köyü 461 parsel sayılı taşınmazın, 1979 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda kısmen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, orman sınırı içinde kalan bölümün tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili ve davalının eltmasının önlenmesi istemiyle, 09/06/2003 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açtığı davanın yargılaması sırasında,…Endüstri A.Ş., çekişmeli taşınmazın 1947 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığı halde, 1979 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alınması işleminin ikinci kadastro niteliğinde olduğunu iddia ederek, dava konusu parsel yönünden sonuçları ile birlikte yok sayılması ve iptalini istemiyle, 16/09/2003 günlü dilekçe ile karşı dava açmıştır.
Mahkemece, davacı … Yönetiminin davası tefrik edilip, şirketin orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek dava dosyası kadastro mahkemesine aktarıldıktan sonra, davanın kısmen kabulüne, dava konusu … İlçesi, … Köyü 461 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulunun 25/12/2008 havale tarihli raporlarına ekli olarak verdikleri krokide sarı çizgilerle 461/A ve 461/C olarak gösterilen toplam 42393 m² yüzölçümündeki bölümün orman kadastro işleminin iptali ile orman sayılmayan yer olarak tesbitine ve en son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline, aynı raporda yeşil çizgilerle 461/B olarak gösterilen 140709 m² yüzölçümündeki bölümün ….Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığından orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı …. END. TESİSLERİ İMALAT VE MONTAJ A.Ş. vekili ile davalı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/8889 – 10553 sayılı kararı ile; “Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasının uygulanması sonucu alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu 461 sayılı parselin (B) işaretli 140.709 m² bölümünün orman sayılan yer olduğu ve bu bölümü 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince orman kadastro sınırları içine alan orman kadastro komisyonunun işleminin doğru olduğu belirlendiğine göre, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ancak, davaya konu taşınmazın tapu sicilinde zaten davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, mahkemece tapu kaydı iptal edilmeden, bu kez orman olduğu saptanan bölümlerinin orman olarak Hazine adına, orman olmadığı saptanan bölümlerinin de davacı adına tescil edilmesinin mükerrer tescile yol açacağının gözetilmemiş olması, keza, bilirkişi kurulunun 25/12/2008 havale tarihli raporlarına ekli olarak verdikleri krokide sarı çizgilerle 461/A ve 461/C olarak gösterilen toplam 42393 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman kadastrosunda zaten orman sınırı dışında bırakıldığı ve dava konusu olmadığı, orman kadastrosunda orman sınırı içinde gösterilen, aynı raporda yeşil çizgilerle 461/B olarak gösterilen 140709 m² yüzölçümündeki bölümün de …. Devlet Ormanı olarak sınırlandırıldığına göre, mahkemece kurulan hükümde aslında davacının orman kadastrosuna itirazı reddedilmiştir. Hüküm fıkrasında mahkemece, davanın kısmen kabulüne denmiş olması, davanın reddi sonucunu doğuran hükme etkisi bulunmadığından, reddedilen davada yargılama giderlerinin tamamının haksız çıkan taraf olan davacı üzerinde bırakılması gerekirken, yargılama giderlerinden Orman Yönetiminin kısmen sorumlu tutulması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; yerel mahkemenin 24/07/2009 tarihli kararının hüküm fıkrasının birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı (1, 2, 3, 4, 5 ve 6.) bentleri tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine (davacı şirketin davasının reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen takdiren 620.00.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine) cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına” karar verilmiştir.
Davacı vekili 16.01.2013 tarihli dilekçesi ile, davalı … Köyü 461 sayılı parselin yüzölçümünün tapuda 183890 m² olduğunu, ancak gerçek yüzölçümünün 183.102 m² olduğunu ileri sürerek, tavzih talebinde bulunmuştur.
Mahkemece tavzih talebinin kabulü ile 24.07.2009 tarih 2007/1 – 2009/1 sayılı hükmün 1. bendinde yer alan davanın kısmen kabülüne ibaresinden sonra gelmek üzere; “… Köyü 461 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 183.102 m² olduğunun tesbitine ve yüzölçümünün tapuya tesciline” şeklinde hükmün tavzihine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tavzih talebine ilişkindir.
Tavzihi istenilen … Kadastro Mahkemesinin 2007/1 – 2009/1 sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/8889 – 10553 sayılı kararı ile; “Yerel Mahkemenin 24/07/2009 tarihli kararının hüküm fıkrasının birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı (1., 2., 3., 4., 5., 6.) bentleri tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine (davacı şirketin davasının reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen takdiren 620.00.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine) cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına” karar verilmiştir. Dairenin düzelterek onama kararı ile dava reddedilmiştir. Orman kadastrosuna itiraz davalarının reddi yolunda kurulan hükümlerin tapuda infazı söz konusu olamayacağından hükmün tavzihi de söz konusu olamaz. Bu nedenle, tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Esasen, taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davası asliye hukuk mahkemesinde devam ettiğine göre, tavzihi istenilen konunun o davada çözülmesi de mümkündür.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi.