Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2797 E. 2013/7407 K. 01.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2797
KARAR NO : 2013/7407
KARAR TARİHİ : 01.07.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında …. Köyü, 101 ada 1 parsel sayılı 352 hektar 3682,66 m² yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliğiyle dava dışı Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 20 dönüm civarındaki taşınmazının orman sınırları içinde gösterildiğini ileri sürerek, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile lehine kazanma koşulları oluştuğu iddiasıyla taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılarak adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, davacının dava ettiği taşınmazın bir bölümü orman alanı içinde, bir bölümü ise orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde yer alan ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, (B) ile gösterilen bölümün ise, bir kısmının davacı kişi adına, diğer kısımların ise dava dışı gerçek kişiler adına tesbit ve tescil edildiği ve dava konusu taşınmazı 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının davacı kişi lehine oluşmadığı belirlenerek davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ise Orman Yönetimine (…) ait olduğundan, sadece Orman Yönetimine husumet yöneltilerek açılan eldeki davada, 101 ada 1 sayılı orman parselinin tesbit maliki Hazinenin mahkemece re’sen davaya dahil edilmesi gerekmesine rağmen, Hazine davaya dahil edilmeden hüküm kurulmuş ise de, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle Hazine aleyhine bir durum yaratılmadığından, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Bundan ayrı; kadastro hâkimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduğu halde mahkemece, davanın reddi ile yetinilip dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında sicil oluşturulmadan hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Ancak belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “davanın reddine” kelimelerinden sonra “ ve dava konusu ….Köyü, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 01/07/2013 günü oy birliği ile karar verildi.