Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/274 E. 2013/2866 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/274
KARAR NO : 2013/2866
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili ile … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
… …
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek – 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında,….Köyü, 309 ada 1,2… ve 4 parsel sayılı sırasıyla, 19291,44 m², 927,52 m², 433,60 m² ve 207,18 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanaklarının beyanlar hanesine “2/B madde ve 1 parselde ……. parselde Mustafa Kavak… parselde …… parselde … lehine kullanım” şerhi verilerek Hazine adına tarla nitelikleriyle tespit edilmişlerdir.
Davacılar … ve arkadaşları vekili, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi Galip Sandıraz’dan intikal ettiğini, ancak…309 ada 2-3 ve 4 parsellerin bir kısım mirasçı adına yapıldığını, 309 ada 1 parselin de muris Galip Sandıraz adına yapıldığını, ancak; murisin ismi “Galip”olduğu halde beyanlar hanesinde “….” yazıldığı iddialarıyla, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 309 ada 1 parselin beyanlar hanesinde yazılan “….” isminin “….” olarak düzeltilmesi, diğer parsellerinde ortak kök muris “….” lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
Birleşen dosya davacısı … vekili ise, 309 ada 2 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine müvekkili “…” lehine kullanım şerhi verildiğini, ancak; beyanlar hanesinin müvekkilinin isminin hatalı olarak “….” olarak yazıldığını,…. adında bir kişi bulunmadığı iddialarıyla, beyanlar hanesinde geçen “….n” olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, 1086 sayılı H.U.M.K.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacılar … ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısı …’ın davasının ise kabulüne ve dava konusu,
309 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhlerinin iptali ile 309 ada 1 parselin beyanlar hanesine “parsel ve içerisindeki binalar …. mirasçıları tarafından birlikte kullanılmaktadır.” şeklinde, 309 ada 2 parselin beyanlar hanesine ise…parsel içindeki zeytin ağaçları …. oğlu … tarafından kullanılmaktadır” şeklinde kullanım şerhi verilerek, tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, 309 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ise kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların kullanıcı şerhi verilmeksizin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı … vekili tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak, davalı Hazine vekili tarafından ise, esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek…. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi

hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 – 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
1) Dava konusu 309 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden:
Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re’sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda tutanağın beyanlar hanesinde lehlerine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açan davacı gerçek kişilerin davası, 309 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazların eylemli orman olduğu iddiasıyla veya kullanım şerhlerinin iptali istemiyle açılan bir dava da olmadığına göre, redde konu taşınmazlar yönünden tespit gibi tapuya tescile karar verilmesi gerekirken…H.M.K.’nun 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde, re’sen kararla taşınmazların orman vasfıyla tapuya tescillerine karar verilmesi isabetsizdir. Yine davası kabul edilen, birleşen dosya davacısının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve asıl dosya davacıları yönünden yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da doğru değildir. Ancak, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 3 ve 4. bentleri hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “Dava konusu…. Köyü, 309 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tescillerine” cümlesinin yazılması, yine hüküm fıkrasının “C” bendi hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “davacı gerçek kişiler tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerlerinde bırakılmasına, birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 5,00- TL yargılama giderinin davalı Hazineden alınarak, birleşen dosya davacısı …’a verilmesine, davacı tarafından peşin yatırılan 37.50.- TL harç ile, davacıdan keşif gideri olarak tahsil edilen, ancak; kullanılmayan 695,00- TL’nin istek halinde birleşen dosya davacısı …’a iadesine,” cümlesinin yazılması, yine hüküm fıkrasının (D ve E) bentlerinde ayrı ayrı yer alan “arkadaşları ve birleşen dosya davacısı …’tan” kelimeleri hükümden çıkartılarak, yerlerine ayrı ayrı “arkadaşlarından” kelimesi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Dava konusu 309 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı Hazine vekilinin 309 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Bu nedenle, 309 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükümlerin onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir ve iki numaralı bentlerde gösterilen nedenler ile temyiz itirazlarının reddiyle, 309 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ve yargılama giderleri hakkında kurulan hükümlerin yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA…alınan temyiz harcının istek halinde …’…iadesine…dava konusu 309 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan hükümlerin ise ONANMASINA, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.