Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2672 E. 2014/189 K. 07.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2672
KARAR NO : 2014/189
KARAR TARİHİ : 07.01.2014

MAHKEMESİ : Palu Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2009/250-2012/59
DAVACI : M.. M..

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, G.. K.. 183 ada 1 parsel sayılı 49.732,05 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Vakıflar Bölge Müdürlüğü, taşınmazın vakıf arazisi olduğu iddiasıyla dava açmış, Orman Yönetimi davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacının davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin kabulüne, 183 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline, orman bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 49.732,05 m2’lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu ve re’sen gözönüne alınacak nedenlerle ve davalı Hazine tarafından, orman bilirkişi raporu esas alınarak verilen kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 19/01/2009 – 18/02/2009 tarihlerinde ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; orman bilirkişi raporunda taşınmazın hem orman olmadığı hemde orman olduğu açıklamaları mevcut olup, rapor kendi içinde çelişkilidir. Eksik araştırma, inceleme ve çelişkili bilirkişi raporları ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; dayanılan vakfiye belgelerinin getirtilip, tapu kaydı niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları ile komşu taşınmazlara ait tutanak örnekleri ile dayanak belgeleri getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli;yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir, hava fotoğraflarında taşınmazın bitki örtüsünün ne olduğu ve ne olarak göründüğü ve taşınmazın niteliğinin ne olduğunu tam olarak açıklayıcı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule görede; kadastro mahkemesinin parselin tamamı hakkında sicil oluşturması gerektiği hususu gözardı edilerek, çekişmeli parselin (A) harfi ile işaretli kısmı dışında kalan bölüm yönünden sicil oluşturulmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilinin ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.