YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/249
KARAR NO : 2013/891
KARAR TARİHİ : 07.02.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen) Ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda Baklacı Mahallesi, 1320 ada 39 parsel sayılı 1906.98 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesinde “İşbu taşınmaz, bahçe olarak 30 yıldan beri … oğlu …’nun kullanımındadır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır.” şeklinde şerh bulunmaktadır. Davacılar, taşınmazın kadastro tesbit tarihinden üç ay önce davalıdan zilyetlik devir sözleşmesi ile satın alındığını ve o tarihten beri de kendilerinin zilyetliklerinde olduğunu ileri sürerek tespite itiraz etmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davanın kabulü ile kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki “İşbu taşınmaz, bahçe olarak 30 yıldan beri … oğlu …’nun kullanımındadır.” cümlesi kaldırılarak, beyanlar hanesine “İş bu taşınmaz, bahçe olarak 30 yıldan beri … oğlu … ile Ziyattin kızı …’ın müştereken fiilî kullanımındadır.” cümlesinin yazılmasına, alınması gerekli 475.20.-TL harçtan peşin olarak alınan 118.80.-TL harcın mahsubu ile kalan 356.40.-TL harcın davacıdan tahsiline, yapılan yargılama giderlerinin davanın niteliği itibarıyla davacı üzerinde bırakılmasına, aynı nedenle vekâlet ücreti alınmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın kabulüne karar verildiği halde, bakiye harç ve mahkeme masraflarının davacı taraftan tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasındaki bu hususla ilgili 3. ve 4. bentlerin kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.