Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2355 E. 2013/5454 K. 13.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2355
KARAR NO : 2013/5454
KARAR TARİHİ : 13.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ve katılan davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 1992 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında Uzunyurt Köyü, 113 ada 290 parsel sayılı 964399,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş, daha sonra Fethiye İlçesi Müze Müdürlüğünün talebi üzerine kadastro komisyonu, çekişmeli taşınmazın 54500,00 m² yüzölçümündeki bölümünün sit alanı içinde kaldığı gerekçesiyle 54500,00 m² yüzölçümündeki bölümün 290 parselden ifrazı ile 113 ada 294, 296 ve 298 parsel sayısı ile Hazine adına, sit sahası dışında olan ve geriye kalan 419399,00 m² yüzölçümündeki bölümün ise orman niteliğiyle Hazine adına tesbitine karar vermiştir.
… isimli bir kişi tarafından süresi içinde 290 parsel sayılı taşınmaza karşı kadastro mahkemesinde açılan tesbite itiraz davası sonucunda, kadastro mahkemesinin 19.10.1993 tarih ve 1993/156-203 sayılı kararı ile davacı …’in davasının reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine mahkemece verilen bu karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.12.1994 tarih ve 1993/13013 – 1994/14671 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı …, 26.11.1990 tarihli dilekçe ile Orman Yönetimini taraf göstererek Uzunyurt Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. …, aynı yöndeki istemle davaya katılmıştır. Fethiye Kadastro Mahkemesi 24.4.1992 gün ve 1990/311-1992/69 sayılı ilâm ile fen bilirkişi … Ekim tarafından düzenlenen 15.11.1991 tarihli krokili raporda (A) ile işaretlenen 12850,00 m² yüzölçümlü taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş; Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.02.1995 tarih ve 1995/1033-2191 sayılı kararı ile hüküm onanarak kesinleşmiştir.
Davacı …, 03.05.2004 tarihli dilekçe ile Uzunyurt Köyünde bulunan Fethiye Kadastro Mahkemesinin 24.04.1992 gün ve 1990/311-1992/69 sayılı ilâmı ile orman sınırları dışına çıkarılan 12850,00 m² yüzölçümlü taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle temyize konu iş bu davayı açmıştır. …, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazda payının bulunduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davacı ve katılan tarafından açılan davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili ve katılan davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1988 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 30.05.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten sonra zilyetlikle iktisabının mümkün hale geldiği ve buna göre dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle taşınmaz edinme süresinin dolmadığı, çekişmeli taşınmazın 5-6 yıldır ekilip biçilmediği ve üzerindeki kekiklerin toplanmasının ekonomik amacına uygun zilyetlik niteliğinde bulunmadığı gerekçeleriyle davacı ve katılan davacı tarafından açılan davaların reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, öncelikle mahkemenin, zilyetlikle kazanma süresinin davacı ve katılan davacı gerçek kişiler tarafından açılan ve lehlerine sonuçlanan Fethiye Kadastro Mahkemesinin 24.04.1992 gün 1990/311-1992/69 sayılı kararına konu orman tahdidine itiraz davasının kesinleşme tarihinden sonra başladığı yönündeki kabule katılma olanağı bulunmamaktadır.
6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre, [… Tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde “(26.04.2012 tarih ve 28275 sayılı R.G.de yayımlanan 6292 sayılı Kanunun 13. maddesiyle bir ay şeklinde değiştirilmiştir.) … Orman Bakanlığı ve … ile hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebilecekleri] hükmü bulunduğu, kanun metninde geçen “hak sahibi” ya da “sahiplik” kavramı, bir belgeye dayanan (tapu, vergi kaydı) veya bir belgeye dayanmamakla birlikte 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin anlaşılması gerektiği orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 20/j ve 21. maddeleri ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddelerinde açıklanmıştır. Buna göre, davacı ve katılan gerçek kişiler tarafından açılan orman tahdidine itiraz davası Fethiye Kadastro Mahkemesinin 24.04.1992 gün 1990/311-1992/69 sayılı kararıyla lehlerine sonuçlanarak, bilirkişi krokisinde (A) ile işaretlenen 12850,00 m² yüzölçümlü taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verildiğine göre, davacı ve katılan gerçek kişiler lehine çekişmeli taşınmazı Medenî Kanunun 713 ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinme koşullarının Fethiye Kadastro Mahkemesinin 24.04.1992 gün ve 1990/311-1992/69 sayılı kararına konu orman tahdidine itiraz davasından önce oluştuğunun kabulü zorunludur. Bundan başka, Orman bilirkişisi ve fen bilirkişileri, dava konusu krokide (A) ile gösterilen 12850,46 m² yüzölçümündeki bölümün Fethiye Kadastro Mahkemesinin 1990/311 – 1992/69 sayılı kararına konu yer ile aynı yer olduğunu, ziraatçı bilirkişi ise, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığını, son 5-6 yıldır işlenmediğini, ancak daha önceden tarım arazisi olarak kullanıldığını, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da, taşınmazın 5-6 yıldır ekilip biçilmediğini, Haziran ayında kekiklerinin toplandığını, ancak öncesinde buğday ve arpa gibi tahıl ürünleri ekilmek suretiyle kullanıldığını bildirmişlerdir.
Buna göre, yani mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgiler ve en önemlisi güçlü delil niteliğinde olan Fethiye Kadastro Mahkemesinin 24.04.1992 gün 1990/311-1992/69 sayılı kararı dikkate alındığında, davacı ve katılan davacı gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14 – 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen yönler gözetildiğinde, davacı ve katılan davacı gerçek kişilerin açtıkları davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken, hukukî niteleme ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde reddi yolunda hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı … vekili ile katılan …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.