Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2013/2307 E. 2014/748 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2307
KARAR NO : 2014/748
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
… Köyü 2378 parsel sayılı 7416,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda zeytinlik vasfıyla …ve … adlarına kayıtlıdır.
Davacı Hazine, çekişmeli … Köyü, 2378 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan alan içinde kaldığını iddia ederek, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu … Köyü 2378 parsel sayılı taşınmazın davalı … ve diğer davalıların murisi adına olan tapu kaydının iptali ile, Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine taşınmazın 2/B niteliğinde olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; davalı gerçek kişiler vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarih ve 2012/9206-9870 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: […19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hükümlerinin dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 26.04.2012 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun 7. maddesinde, 2/A veya 2/B belirtmelerin terkini ve iade edilecek taşınmazlarla ilgili “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır” şeklindeki düzenlemeyle, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı ve açılan davalardan vazgeçileceğinin öngörüldüğü gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde, 2/A veya 2/B niteliğindeki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı ve açılan davalardan vazgeçileceğinin hüküm altına alındığı gerekçe gösterilerek, Hazinenin davasının reddine karar verilmiştir.
– 2 –
Gerçekten 6292 sayılı Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesindeki düzenlemenin mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Zira, sözü edilen kanun maddesinde, “açılan davalardan vazgeçilir” şeklinde amir hüküm mevcuttur. Yani, söz konusu düzenlenme ile Hazineye takdir hakkı tanınmamış, bu tür davalardan vazgeçileceği yönünde emredici hüküm ihdas edilmiştir.
Ancak, buradaki vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesinde düzenlenen ve “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan ” davadan feragat” niteliğindeki bir vazgeçme değildir. Burada, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme söz konusudur.
O halde mahkemenin, somut uyuşmazlığa 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinde düzenlenen emredici hükmün uygulanması gerektiği yönündeki gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; gerekçe doğru olmakla birlikte, mahkemece hükme dayanak yapılan kanunî düzenlemeyle bağdaşmayacak şekilde “davanın reddine” şeklinde karar ittihazı isabetli değildir. Zira, yukarıda açıklandığı üzere, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesindeki emredici hüküm “açılan davalardan vazgeçileceği” yönündedir.
Bu itibarla, mahkemece hükme dayanak yapılan kanunî düzenlemede ifade edilen şekliyle, “davacı Hazinenin, davadan kanun gereği vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekirken, bu hükme aykırılık oluşturacak ve taşınmazın 2/A veya 2/B madde kapsamında kalan yerlerden olmadığı sonucunu doğuracak şekilde “davanın reddine” denilerek hüküm kurulması doğru değildir. Ancak, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “davanın reddine” ibaresi hükümden çıkartılarak yerine, “Davacı Hazinenin 6292 sayılı Kanun uyarınca davadan vazgeçmiş sayılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 20/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.