YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/224
KARAR NO : 2013/3003
KARAR TARİHİ : 19.03.2013
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02/04/2012 gün ve 2012/4376 – 4972 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine ve davacı … tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
…. İlçesi, …. Köyü 127 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek – 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde …. oğlu …’nin varislerinin kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tesbit edilmiş, davacı …, parselin Şubat 1934 tarih 2057 sayılı tapu kaydı ile kendisine ait olduğu, beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile kendi adına tespit ve tescili iddiasıla dava açmış, mahkemenin 04/03/2011 gün ve 2010/135 – 6 sayılı mülkiyete ilişkin davanın reddine, zilyetliğin tespitine yönelik davanın kabulüyle, çekişmeli Binkılıç Köyü 127 ada 2 sayılı parselin beyanlar hanesindeki şerhin iptaline ve davacı …’ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına ilişkin kararı, davacı gerçek kişi tarafından, parselin adına tapuya tescil isteminin reddi nedeniyle; Hazine vekili tarafından da, beyanlar hanesine şerh yazılması nedeniyle temyiz edilmiş, Dairenin 02/04/2012 gün ve 2012 – 4376 – 4972 sayılı kararı ile “dava konusu taşınmazın taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre orman sınırları içerisine alındığı, 1993 yılında kesinleşen 2/B uygulaması ile orman sınırları dışarısına Hazine adına çıkarıldığı, bu yerde, 5831 sayılı Kanuna 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek – 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında tesbit tutanağının düzenlendiği gözetilerek mülkiyete ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak; mahkemece, çekişmeli 127 ada 2 sayılı parsel için sicil oluşturulmaması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2. bendinin 4. satırında yer alan “beyanlar hanesine tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 127 ada 2 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesi eklenerek düzeltilmek suretiyle yerel mahkeme hükmü onanmış,
Bu kez davacı gerçek kişi ve davalı Hazine, daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğundan, davalı Hazinenin tüm; davacı gerçek kişinin ise, karar düzeltme istemini dayandırdığı diğer nedenler yerinde değildir. Ancak, yerel mahkeme kararı ile Yargıtay onama kararından sonra, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren, 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin olarak Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davası ile tapusunun iptaline karar verilen yerlerin tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmişse de, davacı gerçek kişi tarafından Şubat 1934 tarih 2057 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalıp, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan ve daha sonra 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin saptanarak kendisine iadesi için idareye başvurabileceğine göre, yerel mahkeme kararı ile bu kararın onanmasına ilişkin daire kararı, bu nedenle de usûl ve kanuna uygundur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 219.00.- TL. para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 50.45.- TL. ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına 19/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.