YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2065
KARAR NO : 2013/7687
KARAR TARİHİ : 09.09.2013
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
… adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, … Köyü, 278 ada 2 parsel sayılı 3500,27 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine “2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım” şerhi verilerek … adına tarla niteliğiyle tespit edilmiştir.
Davacı … vekili, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, … adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptal edilerek orman niteliği ile … adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın … adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tespitinde, kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 4 maddesi uyarınca fiilî kullanım durumunun tespitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, davacı … vekilinin temyizi üzerine hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.03.2011 tarih ve 2010/16221 – 2011/3168 sayılı bozma kararında özetle; “Somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tesbit tutanağı düzenlenmiş olup, … tarafından 3402 sayılı Kanunun 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı süresi içinde dava açıldığına göre, davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine ve dava konusu … Köyü, 278 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı … vekilinin temyizi üzerine hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarih ve 2011/14188 – 2011/5688 sayılı ikinci bozma kararında özetle; “Ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda
çekişmeli taşınmazın % 14 eğimli olduğu, üzerinde 4 tane çam ağacı, 25 tanesi yabaniden aşılanmış, 25 tanesi ise halen yabani olmak üzere dağınık halde toplam 50 tane zeytin ağacı, pırnal meşesi ve sandal ağaçları bulunduğu, daha önceki dönemlerde pırnal çalıların kesilerek temizlendiği, ancak tekrar çimlenerek küçük çalı grupları oluşturduğu, taşınmazın içinde çok yoğun taş ve kayaların bulunduğu belirtilmiştir. Eylemli biçimde orman olan yerler 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve devamı maddeleri ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabilecektir. 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi gereğince “a) 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi, b) 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler … adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir.” hükmü mevcuttur. Mahkemece 4999 sayılı Kanun gözetilerek eylemli orman niteliğinde olduğu anlaşılan taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile … adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne ve dava konusu … Köyü, 278 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile … adına tapuya tescili ile tutanağın beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde, itirazları inceleme sonuçları ise, 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 – 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 09/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.